|
TBMM Başkanı İsmail Kahramanın “Laiklik yeni anayasada olmamalıdır, dindar bir Anayasa olmalıdır” sözleriyle ilgili CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in yazılı basın açıklaması:
TBMM Başkanı İsmail Kahramanın İslam ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği’nin İstanbul’da düzenlediği Yeni Türkiye Konferansında “Laiklik yeni anayasada olmamalıdır, dindar bir Anayasa olmalıdır” gibi bir sözü söylemesi talihsizlik olmasının ötesinde bir niyetin beyanıdır.
Türkiye’de içselleştirilmiş bir yaşama biçimini, toplumsal barışı sağlayan en önemli unsurlardan birisinin yerine dinsel bir tercihin yerleştirilmek istenmesi niyetidir. Türkiye’nin hassasiyetleri ile oynayacak kadar düşüncesizce edilmiş bir sözdür.
Ancak ülkemizin asıl talihsizliği böyle saçma bir tasavvuru ortaya koyan kişinin Mustafa Kemal Atatürk’ün makamını işgal ediyor olmasıdır.
İsmail Kahraman Milletvekili yeminini ederken demokratik ve laik cumhuriyeti koruyacağına dair namusu ve şerefi üzerine söz verdiğini unutmuş olabilir ama biz unutmadık.
***
23 Nisan kutlamalarını engelleyen İsmail Kahraman, Laikliğin yalnızca Anayasa’da bir madde olmadığı demokrasinin de güvencesi olduğunu bilmezlikten gelmektedir. Ama demokrasiyi binilecek bir tren olarak gören bir siyasi hareketten başka türlü davranması beklenmemelidir.
Artık bu zihniyet dini siyasete alet etmekten vazgeçmiş, dini siyasetin merkezine yerleştirme çabasına girmiştir.
AKP’nin “Yeni Türkiye” diye sunduğu düşünce aslında yüz yıl önceye bir özlemdir.
Cumhuriyetimizin değerleriyle hesaplaşmak arzusunun son halkasıdır.
Öncelikle laiklik bütün inanç ve fikirlere saygıdır. Birlik ve beraberlik içinde, huzur içinde, özgürce inancını yaşamanın en önemli teminatıdır
Bu ülkede Anayasa’nın değiştirilmesi dahi teklif edilmeyecek laikliği tartışmaya açmak, toplumsal barışı, birlik ve beraberliğimizi dinamitlemektir.
Laikliğin kaldırılması hayalini kuranlar, yeni bir kutuplaşmanın fitilini ateşleyenler bilmelidir ki CHP asla buna izin vermeyecektir.
Bu ülkenin daha fazla kutuplaşmaya ihtiyacı yoktur.
Bu ülkenin barışa, birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır.
Ancak İstedikleri Türkiye, diledikleri gibi din bezzazlığı yapabilecekleri, otoriter bir yönetici altında ezilen, demokrasinin adının bile ağza alınmadığı bir Türkiye’dir.
Amaçları yurttaşlarımızın masum inançlarını politikaya malzeme yaparak, akıllarındaki Başkanlık sistemini dayatmaktır.
İstedikleri Türkiye, çağdaş değerlere sahip bir Türkiye yerine Ortadoğulu bir Türkiye’dir.
İstedikleri Türkiye 21’inci Yüzyılın Türkiye’si değil, 19’uncu yüzyılın Türkiye’sidir.
Ama hevesleri kursaklarında kalacaktır.
Halkımız Laikliğin herkesin dinini özgürce yaşayabilmesinin güvencesi olduğunu bilmektedir ve böyle bir kuru gürültüye pabuç bırakmayacaktır.
|
|
