Gülbin PEKEL
Bir Mektubunuz Var  04.11.2010   (3112) Okunma

Sevgili Kardeşim;
Postacıların artık sadece fatura getirdikleri şu günlerde, gönderdiğin mektubu almanın mutluluğunu yaşıyorum.
   
Uzun zaman oldu sen buralardan gideli…Biliyor musun sen gittikten sonra buraları çok değişti.Çorlu koskocaman bir metropol oldu.Hem de öyle varoşlarla çevrilmiş bir metropol değil ha...Alt  ve üst yapısı buna hazır olduğu için çok düzenli bir yerleşim birimi artık….Her yer tertemiz ve yemyeşil.Hava kirliliği tarihe karıştı.Çok iyi yönetildiğinden, sosyal ve kültürel alanlarda İstanbul’ la yarışır hale geldi.Eh bu düzen de herkese olumlu yansıyor tabii.İnsanlar  güler yüzlü, kimse kimseye saygıda kusur etmiyor.Halkımız sivil toplum örgütlerinden en az birine üye olarak dayanışmanın, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini sergiliyor.Tiyatro ve sinema salonlarımız kapalı gişe oynuyor.Gençler ise kitap okuma yarışında…Sürekli bilgi olarak doyurulduklarından üretmek için her fırsatı değerlendiriyorlar.Sporun ve sanatın her dalıyla ilgileniyor, büyük başarılara imza atıyorlar.Yollarımız  tertemiz, sabun kokuyor.Çünkü her gün deterjanla yıkıyorlar.Geçen gün adamın biri yola tükürdü( yanlışlıkla tabii) adamcağız nasıl özür dileyeceğini bilemedi; hemen mendiline sarılıp silmeye kalktı.

          Anlayacağın hepimiz çok mutluyuz, yaşama sevinciyle doluyuz……Demeyi çok isterdim.

         Ah güzel kardeşim! Ne yazık ki artık kalabalıktan sokakları göremiyorum.Sokaklarda telaşlı ve kaygı yığını insanlar oradan oraya koşuşturuyor.Moral değerlerimiz gün geçtikçe tükeniyor.Hemen herkesin gözlerindeki sevgi kaybolmuş.Selam yok, hal hatır sormak yok.Kimse yanındakinin gözyaşıyla ilgilenmiyor.Genç kuşak sanal alemde günü birlik yaşam tarzına ciddi bir şekilde sürükleniyor.Ve en kötüsü insanlar artık sorunlarını konuşarak çözemiyor.Sorun çözmenin yeni formülü kavga..Herkese ‘’benmerkezci’’ bir yaşam tarzı ve ‘’düşene bir tekme de sen vur ki kalkıp yoluna çıkmasın!’’ zihniyeti hakim.’’Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır’’  veya ‘’ Komşu komşunun külüne muhtaçtır’’ gibi atasözlerimiz naftalin kokan ninniler olarak algılanmakta…

       Bense sevgili kardeşim korku ve kaygı içindeyim..Kızım taciz edilecek, oğlum bir suçlu tarafından yaralanacak kaygısıyla ve gençlerimizi bu suç batağına iten düzenin getirdiği acıyla kıvranmaktayım.Ama yine de umudumu yitirmiyor, hayallerimden vazgeçmiyorum.Beni hayata, şairin ‘’Güzel günler göreceğiz’’ dizesindeki umudu bağlıyor.

     Bana gene mektup yaz olur mu? Çünkü telefon ve internet mektubun yerini tutmuyor.Çünkü mektupla kendimi daha iyi anlatıyor, seni daha iyi anlıyorum.Her ne kadar şimdi cep mesajlarda ve e- postalarda çok modern ( mrb, slm, nbr?, ii sn?, ok.. gibi) şaheser  anlatımlar olsa da biz gene eski usul haberleşelim….
Cevabını bekliyorum canım kardeşim..Sevgi ve sağlıkla kal…                                                                                              Ablan