HABER ARA >>>    >>> 2011 de NELER OLDU SON 30 HABER

 M.Ereğlisi nde Enteresan İşler Oluyor.

  Tarih 27.10.2015    (4721) Okunma    Haber Videosu İzle

Marmara Ereğlisi ilçesinde yapılmak istenen kömürle çalışan elektrik santralinde; siyaset, ticaret, rant, hukuk tanımamak, ne ararsan var.

M.ereğlisi belediye başkanı İbrahim Uyan önderliğinde yapılan toplantıda, akademisyen, STK temsilcileri, belediye temsilcileri, Tekirdağ baro başkanı, hukukçular, ile çevrecilerin de dahil olduğu Trakya Platformu konu hakkında geniş açıklamalarda bulundu.

Marmaraereğlisi’nde Enteresan İşler Oluyor.
Çorlu’ya komşu ilçe Marmaraereğlisi Belediye Başkanı İbrahim Uyan ilçe yapılmak istenen kömürlü elektrik santralinde enteresan işlerin olduğunu kaydetti.

Kaptan Cebi tarafından yapılmak istenen Kömürlü elektrik santralinin hukuka aykırı yapılmak istendiğini kaydeden Marmaraereğlisi Belediye  Başkanı İbrahim Uyan “2013 yılında itiraz ettiğimiz imar planlarına yürütmeyi durdurma kararı verildi, daha sonra bir ÇED raporuna itiraz edildi, ona da yürütmeyi durdurma kararı aldık, buna rağmen, tekrara 2. bir plan yapıldı, 2. plan yapılırken orada sadece Kaptan Çebi´lerin 1000 dönüm arazine yeni bir üretim alanı oluşturuluyor, ayrıca Sultanköy tarafından yeni bir sanayi alanı oluşturuluyor ve bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunu onaylıyor," dedi.

Bölgede çok büyük kapasitede doğal gaz depolama alanları olduğunu kaydeden başkan İbrahim Uyan "İstanbul’un gaz ihtiyacının yüzde 20 sini karşılayan bu gaz depolama alanı ve Opet´in milyonlarca ton benzin depolama alanı olan bir bölgeye şimdi de kömürle çalışan elektrik santrali yapılmak isteniyor" dedi.

M.Ereğlisi Belediye Başkanı İbrahim Uyan "burada yerel bir belediye var burada Büyükşehir belediyesi var hiç kimsenin haberi olmadan bu planları onaylayan ayrıca yargıda olan bu planları yeniden onaylamaları çok enteresan geldi" dedi.

Bürokratlar Hakkında Dava Açacağız
Bu planlar ne şekilde onaylandı hangi bürokrat onayladı bunların araştırmasını yapacağız bunlar hakkında kesinlikle dava açacağız, biz bölgemizde böyle bir yatırım istemiyoruz" dedi.

Maramaraereğlisi Belediyesinin ek binasında yapılan toplantıya; m.ereğlisi belediye başkanı İbrahim Uyan, Belediye avukatı Av.Seyhan Çetin, Tekirdağ Baro başkanı Huriye Altay Erol (Çorlu),Tekirdağ barosu adına Av. Gülşen Tufan, TMMOB İnşaat müh. Nihat Çolak (Edirne), F.Gökhan Tanrıöver, Gazeteci Bedia İlerler, TMMOB Cemal Polat, Yılmaz Eren (Edirne), Trakya Üniversitesi Arkeoloji böl. Doç.Dr. Ahmet Yaraş, Tıp Fak. Halk. Sağ. Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, Trakya Üni Faruk Yorulmaz,Tp. Fak. A. Erdal Arslan, Av. Bülent Kaçar(Uzunköprü), Belediye başk. Yrd. İrfan  Tütün, Hasan Hüseyin Erdem (Kırklareli), Atilla Biçer (Kırklareli),Dr. Erol Özkan (Kırklareli), Göksal Çiğdem (Trakya Plat. Yür. Kur. Üyesi), Pof. Dr. A. Halim Orta (NKÜ Öğt. Üyesi), M.Doğan Kantarcı (İstanbul Üniv.), Ziya Gökerküçük, Nevzat Çolak, Av. Can Çavuş, M.ereğlisi Belediye başkan yardımcısı Fehmi Duman, Belediye meclisi üyeleri Hıdır Şanlı, Doğan Özmen, Ümit Kartal, Enver Er katıldılar.

Marmara Ereğlisi Belediye Başkanlığı adına yapılan açıklamada; Danıştay 6. Dairesinin vermiş olduğu kararın hiç sayıldığı vurgulandı.

Belediye avukatı Av.Seyhan Çetin tarafından yapılan açıklamada; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından daha önce yapılan 1/100 000 lik çevre düzeni planında kömürlü termik santrale izin verilen maddeler hakkında Danıştay 6. Dairesi 2013/8016 esas sayılı kararı ile yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.” 
80 Km. Alan Tehlike Altında
Bakanlıkların planlama yaparken bölgede araştırma yaparak araştırma raporlarına göre, planlama yapması gerekmektedir. Yaptığımız incelemede 14 Ekim 2015 tarihli askıya çıkan planlarda görmekteyiz ki; plan lejantlarında bir tarafında enerji üretimi geliştirilirken bir tarafında da doğalgaz depolama alanı onaylanmıştır. Öyle ki bir tarafımız yüz binlerce metreküp gaz potansiyeli bulunan Botaş Doğalgaz Depolama Alanı , bir tarafımız yüz binlerce metreküp benzin ,mazot depolama alanı olarak belirlenmiş ve bu alanların yanına yanıcı-parlayıcı madde temelli kömürlü termik santraller planlanmıştır. Bu planların bölgede ciddi şekilde tehdit oluşturacağı aşikardır. Ayrıca yapılacak olan kömürlü termik santraller 80 km alana olumsuz etki edecektir. Silivri , Süleymanpaşa, Marmaraereğlisi, Çorlu, Muratlı, Çerkezköy, Ergene ’ye ait olan , yaklaşık 1. 805. 000 nüfus 2. 211 .000 dönüm tarım arazisi bir çoğu bölgenin içme suyunu karşılayan 127. 000 000 m3 gölet zarar görecektir. Yoğun hava şartlarında ise etki alanı artarak Saray, Lüleburgaz ve Vize ilçelerini de olumsuz etkileyecektir. Yapılan planların sürdürebilirlik ve planlama ilkelerine uygun olmadığı görüşündeyiz.
Kömürle Çalışacak Elektrik Santrali 
Şimdi ise 14 Ekim 2015 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 1/100 000’lik planlar yapılarak askıya çıkmış ve resen onaylanmış ve askı süresinde olan 1/100 000 ve 1/25 000 çevre düzeni planları görmekteyiz. Bu planlar geçmişte yapılanlara benzer olarak yapılmış ve Marmaraereğlisi’ne birden fazla Kömürlü Termik Santralin yapılmasına izin vermeyi hedeflemiştir.
Yürütmeyi Durdurma Kararı Verilmiştir.
Kanunları, mahkemeleri, yargıyı tanımadan yapılan bu planları yapanların arasında kimler olduğu açıkça bellidir. Şöyle bir örnek verirsek; Planların yapıldığı alanların kimin mülkiyeti olduğu araştırıldığında kişiye özel planlar olduğu gerçeği ortaya çıkacaktır. Daha açıklayıcı olalım. Planlarda tarım ve sanayi alanı olan ve %80’ibölgede faaliyet gösteren bir şirkete ait olan araziler bugün askıda olan planlarda (yaklaşık 945 dönüm arazi) , Kömürlü Termik Santral kurulacak alanlara dönüştürülmüştür. Söz konusu şirkete ait yapılacak olan kömürlü elektrik santrali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED sürecinin olumlu bir şekilde sonuçlandığına dair karar üretilmiştir. Bu karara karşı açılan davada Tekirdağ İdare Mahlkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.
Hakkımızı Savunmaya Devam Edeceğiz
Daha önceki dönemlerde de girişimlerde bulunup konuyu yargıya taşıdık. Hukuka aykırı olarak yapılan planlar hakkında kararlar verildi. Halkımıza zehirli hava solutmadık, sağlığına sahip çıktık. Yargıya her zaman olduğu gibi bugün de güveniyoruz. Tarım topraklarının rant amaçlı yapılaşmasına çevre kirliliğine doğal ve kültürel varlıklarımızın tahribatına karşı anayasal hakkımız olan yaşam hakkımızı savunmaya devam edeceğiz.

Belediye adına yapılan basın açıklaması sonrasında Trakya platformu adına yapılan basın açıklamasında Anayasadan doğan hakların sonuna kadar kullanılacağı vurgulandı. 

Trakya platformu basın açıklaması şöyle;
Dünyaya egemen olan emperyalist sistem, doğal varlıklarımızı çok uluslu şirketlerin “Kâr” alanı haline getirmiştir. Sorunun temeli olan bu sistemde sınırsız kar ve kuralsızlık vardır. Trakya Platformu “önce insan-doğa” anlayışı ile bir araya gelen kişi ve kuruluşlar tarafından oluşturulmuştur.
Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, Çok Uluslu Şirketler ve yerli ortaklarının kâr ve tüketim hırslarına teslim etmeyeceğiz. Anayasanın 56. maddesi gereği yaşama hakkımızı sonuna kadar savunacağız. İnanarak mücadele edersek doğamızı bu azgın talandan kurtarabiliriz. Barışık bir doğa ve toplum mümkündür. Trakya yaşam alanımızdır. Yaşamımızı doğal, kültürel, tarihi, sosyal tüm varlıklarımızla savunacağız.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca yapılan açıklamada “ İğneada’da 3. Nükleer santrali “ planlanmıştır.
İğneada, 14 orman, 3 balıkçı köyünün bulunduğu Langoz ve Istıranca Ormanlarının ve biyoçeşitliliğin merkezidir.
Burada 258 kuş türü, 678 bitki türü ve 688 çeşit yabani hayvan türü bulunmakta olup aynı zamanda Türkiye’nin kliması durumundadır.
Kalkınma Bakanlığı hazırladığı Bölgesel Geliştirme Ulusal Stratejisi 2014-2023 raporuna göre ; İğneada alternatif turizm gelişme alanı olarak planlamıştır.
Longoz ve Istıranca ormanlarını ve biyoçeşitliliğin korunması için 2004 yılında Orman Bakanlığınca Dünya Bankasından 10 milyon dolar, AB’den 3 milyon Euro hibe edildiğinden uluslar arası alanda da burada yapılması planlanan nükleer santral kabul görmeyecektir.
Son yıllarda yaşanan Çernobil ve Hiroşima kazalarını dikkate alırsak yalnız Trakya değil İstanbul ve komşumuz Bulgaristan risk altında olacaktır. Yarattığı olumsuz etkiler ve kirlilikler yüzlerce yıl sürmektedir.
2009 yılında yürürlüğe giren 1/100.000 ‘lik Trakya Alt Bölgesi Çevre Düzen Planına yönelik davalarda yürütmenin durdurulması ve iptali için TMMOB ‘nin Ziraat ve Mimarlar Odası ve Trakya Platformunun dava sonucunda Danıştay 6. Dairesi 2013/8016 Esas No kararı ile 26 maddenin yürütmesinin durdurulması ve iptali kararı ile “Trakya’da nükleer ve termik santrallerin kurulamayacağı” kararı bulunmaktadır.
Bu karara göre İğneada’ya Nükleer Santralin kurulmasının hiçbir yasal ve plansal alt yapısı yoktur.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 14.10.2015 tarihinde sitesinde yayınladığı 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzen Planında ve 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl Çevre Düzen Planında revizyona giderek “ enerji depolama alanları” enerji üretim alanına dönüştürerek termik santrallerin yapılmasının yolunu açmıştır.
Danıştay 6. Dairesinin 2013/8016 Esas Kararına aykırı olup, Bakanlık adeta suç işlemektedir. Bununla ilgili olarak ayrıca suç duyurusu yapılacaktır.
Trakya Platformu doğaya ve gelecek nesiller adına taşıdığı sorumluluk gereği; toplumsal ve hukuksal alanda yaşamı savunmaya devam edecektir.
Plan değişikliğine ilişkin bir diğer gerekçe olarak sunulan planlama bölgesinde son dönemlerde ortaya çıkan kömüre dayalı termik santral taleplerinin yoğunlaşması ise dava konusu planın değiştirilmesine yönelik kamusal bir gerekçe olmaktan çok belirli yatırım gruplarının anlık çıkarlarının bir ifadesi olarak görülmelidir.
Bölgede bulunan kömür rezervlerinin ülke ekonomisine kazandırılması gereği de bir başka gerekçeyi oluşturmaktadır. Ancak, dava konusu plan değişikliğine konu olan üç termik santral yapılması öngörülen alanlardan biri olan Marmaraereğlisi’nde kömür rezervi yoktur. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yazısında Marmaraereğlisinde kömür rezervi olmadığı belirtilip liman varlığından söz edilerek ithal kömüre dayalı termik santral yapımı önerilmektedir.
Dava konusu değişiklikle bu maddeye “kömür” ifadesinin eklenmesinin herhangi sıradan bir düzeltme olarak görülmesi olanaklı değildir. Çünkü yürürlükteki en üst ölçekli çevre düzeni planı olan 1/100.000 ölçekli Revizyon ÇDP nin amacı bölgede ağırlıklı olarak tarımsal faaliyetlerin geliştirilmesi yönündedir. Planın gerek vizyon, gerek hedef ve ilkeler ve gerekse de amaç maddelerinin hiç birinde bölgenin bir enerji üretim bölgesi/alanı haline getirilmesi yönünde bir ifade yer almamakta, tersine plan açıklama raporunda özellikle bu türden çevre kirliliğine yol açma potansiyeli bulunan sanayilerin bölgede yer alamayacağına dair hükümler yer almaktadır.
Sanayi gelişiminin sınırlandırılması bir ana ilke olarak dururken planın belirli maddelerine yerleştirilen ve planın vizyon ve ilkeleri ile taban tabana zıt ve aykırı biçimde tarım toprakları aleyhine ve yer altı su rezervlerine zarar verebilecek şekilde kömür çıkarılmasını öngören ve çevre kirliliğine yol açma potansiyeli bulunan sanayi/enerji yatırımlarını destekleyen hükümlerin sözü edilen ilkelerle uyumlu olduğunu söylemek olanaklı değildir.
Trakya bölgesinde kömüre dayalı termik santral bölgede önemli çevre sorunlarına yol açabilir. Planlanan alanda birden çok termik santral inşa edilebileceği de dikkate alındığında, dava konusu edilen plân kararı bölgenin yer altı su rezervlerinin tükenmesi sürecini hızlandıracaktır. Yeraltı su kaynaklarını çok olumsuz etkileyebilecek miktarda su kullanacak termik santral yoğunlaşmasına yol açabilecek dava konusu plan kararının, sürdürebilirlik ve planlama ilkelerine uygun olmadığı görüşündeyiz.
Türk Tabipleri Birliği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneğinin Hazırladığı Türkiye´de Hava Kirliliği ve Sağlık Gerçekler, Veriler ve Öneriler başlıklı bilgi kaynağında yer alan bilgilere göre:
Kömür santralleri hava kirliliğine neden olurlar; çevreye büyük miktarlarda partikül madde, kükürt dioksit ve azot oksitler, cıva gibi ağır metaller, dioksinler ve polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH´lar) gibi kalıcı organik kirleticilerdir (POP´lar)salarlar. Büyük bir kömür santrali, her yıl atmosfere binlerce ton tehlikeli ve ortalama ömürleri en az 40 yıl olan hava kirletici madde yayar. Yeni kömür santralleri inşa etmek, tehlikeli emisyonların ve sağlık üzerindeki etkilerinin yıllarca sürecek olması demektir. Hastalıklarla ilgili yakın tarihli küresel düzeyde bir araştırma, hava kirliliğinin tüm dünyada sağlığa yönelik ilk on risk faktöründen biri olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, hava kirliliği kansere yol açan en önemli çevresel etmenlerden biri olarak da sınıflandırılmıştır.
Eldeki kanıtlara göre Türkiye, Avrupa´da hava kirliliğine bağlı erken ölümlerin en yüksek oranda olduğu ülkelerden biri olarak görünmektedir. Güncel verilere göre, 2010 yılında Türkiye´de dış ortamda partikül madde (PM) ve ozona maruz kalma nedeniyle 28 924 kişi zamanından önce hayatını kaybetmiştir.
Plan Açıklama Rapor’unda Trakya Bölgesi’nde kömür çıkarılmasının tarım alanları ve akiferler üzerinde yapacağı tahribatlar belirtilmişken Planda Bölge’de çıkarılacak kömürü kullanacak termik santral önerilmiş olmasının sürdürebilirlik ve planlama ilkelerine ve kamu yararına uygun değildir.
Termik Santral plan değişikliği Danıştay 6.Dairesinin Trakya’ya ilişkin daha önce verdiği birçok iptal kararına aykırı olarak yürürlüğe koyulmuştur. Hukuka ve Bölge Planına aykırı olduğunu bilerek, Trakya’yı öldürecek termik santrallere onay veren, plan değişikliğini hazırlayan her yetkili hukuken sorumludur.
Kamu görevlileri, belediye ve il genel meclis üyeleri Trakya’da sadece doğa korumacı önlem ve işlemlere imza atmalıdırlar. Devletin gücünü elinde bulunduranlar, Anayasa ve Çevre Yasası uyarınca kirletenlere, rant uğruna hareket edenlere değil doğaya ve insanlığa hizmet etmelidir. Platformumuz her tür çevre ve doğa talanını işleyen, göz yuman ve idari olarak önünü açan kişi ve kuruluşların işlem ve kararları ile ilgili adli, idari, cezai her tür girişimde bulunacaktır.
Tarım topraklarımızın rant amaçlı yapılaşmasına, çevre kirliliğine, doğal ve kültürel varlıklarımızın tahribatına karşı, her şart ve koşulda, Yaşamımızı savunmaya devam edeceğiz.
BU HABERE YAPILAN YORUMLAR                 YORUM EKLE
Havamızı, suyumuzu, toprağımızı,yaşamı, canlarımızı Çok Uluslu Şirketler ve yerli ortaklarının kâr ve tüketim hırslarına teslim etmeyeceğiz. Trakya bölgesindeki yaşam hakkı savunucuları olarak Marmara Ereğlisine yapılmak istenen santrale karşı platform ile dayanışma içinde olacağız. Timur Ugan / Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu (HayKonfed) Yönetim Kurulu Üyesi
 Rumuz:  timurugan@gmail.com  İP:78.190.200.140  Zaman:27.10.2015 10:54:24

İnternet Sınırsız Paylaşım ve Bilgi Kaynağıdır. Sitemizdeki Her Türlü Bilgi ve Resim Paylaşıma Acıktır. Kaynak Belirtilmesi Ahlaki Değerdir.

Sitemiz corluda.com İnternet yayıncıları Derneği      Üyesi ve Çorlu temsilcisidir                    Site Haritası