Ulusal Kanal Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Seymen Köyünde Çiftçiyi bilgilendirmek için kurultay düzenledi. Kurultay Seymen köy Muhtarlığında gerçekleştirildi. Kurultaya Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, Namık Kemal Üniversitesi Çevre Mühendisliği Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Füsun Ekmekyapar ve İşçi Partisi Köylü Bürosu Başkanı Mustafa Güleç konuşmacı olarak katıldı. Kurultayın yöneticiliğini Seymen Köyü Muhtarı Aydın Dinler yaptı. Kurultayın açılış konuşmasını Ulusal Kanal Trakya Temsilcisi İmdat Şahin yaptı. Şahin; kurultayı düzenleme amacını belirterek şöyle konuştu.“Türkiye de tarımı bitirmek için tüm girişimlerde bulunuyorlar. Buna dur demenin zamanı geldi de geçmektedir. Tarımda kendi kendine yetebilen ülkelerden bireyken şimdi samanı dışarıdan ithal ediyoruz. Bu durumları ortadan kaldırmanın biricik yolu birliktir. Bir olmaktır.” Dedi.

Toprağımızı Satıyoruz.

Namık Kemal Üniversitesinde öğretim görevlisi ve aynı zamanda Tekirdağ Su ve Kanalizasyon (TESKİ) Genel Müdürü olan Halim Orta’da kurultada bir konuşma yaptı. Orta; “bugün topraklarımızı tarlalarımızı satıyoruz. Ürünlerimiz para etmeyince verdiğimizi geri alanayınca bu sefer ana mataryali yani toprağı satmaya başladık. Toprağı satınca elimizde paralar gördük ama altyapımız donanımımız olmadığı için o paraları da değerlendiremedik. Yani o parayı bir iş alanına sektöre dökemedik. Benimde doğup büyüdüğüm yer olan Seymen köyünün elinde 98.bin hektarlık alan vardı bunların 60 bin dönümü köylünün elindeki olan topraktı diğer bölümü meralar. Bugün maalesef biz bu 60 bin dönemün 50-55 bin hektarlık alanı sattık. Bunu şimdi anlamıyoruz ama yarın bu bölgede yasal düzenlemeler olduğunda bunları anlayacağız. Tarlalarımız farklı amaçlar için kullanıldığını göreceğiz.

2002’den Sonra Türk Tarımı Çöktü.

Konuşmacılardan Doç.Dr. Okan Gaytancıoğlu Türk tarımının çöktüğünü belirtti ve ekledi; “1960 dan sonra Türkiye’de iş başına gelen hükümetler tarım politikaları konusunda bazen popülist davrandılar fakat çiftçiyi dışlamadılar çiftçiye destek olmaya devam ettiler. Peki 2002 yılından sonra ne oldu? Türk tarımını öldürdüler. Ben bunu bir bilim adamı olarak söylüyorum benim konum tarım politikalarıdır. Bu dönemi özetlersek çiftçimiz borç batağındadır. Bugün karnı açtır.” Dedi.

Çok Fazla Sanayi Tesisi Var

Yrd. Doç. Dr Fusun Ekmekyapar bölgede çok fazla sanayi kuruluşu olduğunu sölyledi. Ekmekyapar. “1998 yılında Tekirdağ il sınırları içinde sanayi kuruluşu sayısı 548 iken 2010 yılına gelindiğinde bu rakam 1536 ya yükseldi. Ve ilave olarakta 314 tane sanayi kuruluşu içinde ÇED raporu için başvurulmuş. Bu sayı bölgemiz için çok fazladır. Tarım alanlarında bu kadar sanayi kuruluşu olmaz” dedi.

Sorunları Milli Hükümet Çözer.

İşçi Partisi Köylü Bürosu Başkanı Mustafa Güleç tarımda yaşanan sorunların iktidar sorunu olduğunu belirtti. Güleç; “tarımda birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu bir iktidar sorunudur. Bu sorunları ancak Milli Hükümetle aşabiliriz. Milli hükümette neler yapacağız. Birincisi Çiftçimizi öldüren diğer ülke çiftçisi altında ezilmesini sağlayan Gümrük Duvarlarını tekrar yukarı kaldıracağız. 1995 yılında Tansu Çiller ve Murat Karayalçın havayı fişeklerle kutlamışlardı Gümrük Birliğine girişimizi. Gümrük Duvarlarını aşağı çektik. Avrupanın ürettiği ürünler vergisiz, ÖTV siz bir şekilde ucuz yollu ülkemize giriş yaptı. Bu bizim çiftçimizi bitirdi. Çiftçimizin girdileri yüksek diğer ülke çiftçileri ile yarışamıyor. O zaman bu gümrük duvarlarını tekrar yukarı kaldıracağız. İki Avrupa Birliği adaylığından çekileceğiz. Çünkü bu süreç bizi hem ekonomik olarak hem siyasi olarak çıkmaza sokuyor. Türkiye’mizi bir milli hükümete kavuşturmamız gerekir.” Dedi.