|
CHP Çorlu ilçe başkanlığı için adaylığını açıklayan Yıldıray Arıcı´nın basın açıklamasındaki bazı cümleler çok dikkat çekti.
Dün akşam saatlerinde CHP Çorlu ilçe binasında yapılan basın açıklamasına CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü´nün yanı sıra yüzlerce partili de katıldı.
Ünal Baysan´a mı Seslendi? Daha önceden hazırlanmış yazılı konuşma metinin okuyan Yıldıray Arıcı´nın ´´Bizler gücümüzü parti içi mücadeleye ayırma lüksüne sahip değiliz. Bu lüksü kendinde görenleri de asla kabul etmiyorum. Referandumda sahaya çıkmayıp, bir kahvehane de bile konuşma yapmayıp bugün delege seçimlerinde makamının gücüyle ahkam kesenleri tanımıyorum, reddediyorum.´´ demesi dikkat çekerken, Arıcı´nın bu sözleri; Belediye Başkanı Ünal Baysan için söylediği değerlendirildi.
CHP Çorlu ilçe başkanını belirleyecek 400 delege için, 1 Ekim´de başlayacak delege seçimlerine mavi liste ile gireceğini kaydeden Yıldıray Arıcı´nın konuşma metinin tamamı şöyle:
Her türlü baskıya, zulme rağmen bu ülkede kurtuluşa inanmış, açık yürekli, tavrını net koyan, dik duran bu salonda olan, olmayan tüm Cumhuriyet Halk Partisi örgütümü selamlıyorum. İlçe binalarında büyümüş, çocukluğunu parti otobüslerinde anons yaparak geçirmiş, bir dönem ilçe başkanlığı yapma şerefine erişmiş biri olarak bugün karşınızdayım.
Biz Cumhuriyet Halk Partililerin, hepimizin ortak bir yanı var. Hepimiz Mustafa Kemalin gözleriyle Kocatepeden Türkiyeyi görüyoruz, yani bir kurtuluşa inanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinde bu salonda olan ya da olmayan bütün örgütümüzün ortak yanı bu. Farklılıklarımızı zenginlik görüp, ortak değerlerimizi de yüceltirsek ve en önemlisi birbirimizi seversek kurtuluşa olan inancımız da, heyecanımız da artacaktır.
Ben artık Türkiyenin acılı günler yaşamasını istemiyorum. Terör, ekonomik kriz, eğitimde gericilik ve her alanda adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir ülke sarmalında, geleceğimizin kaybolmasını kabul etmiyorum. Bu topraklarda insanca ve barış içerisinde yaşamak bizim elimizde.
Bunun için önce siyaset düzenini ardından da Türkiyeyi değiştirmemiz gerek. Nasıl bir ülkede yaşamak istiyorsak, onu var etmek için mücadele etmemiz gerek.
Unutmayın Türkiyenin güçlü bir Cumhuriyet Halk Partisine ihtiyacı var.
Ve bizler Cumhuriyet Halk Partisinde mücadele ediyorsak Dengelerimizle değil, değerlerimizle siyaset yapacağız. Siyaset bana ne verecek değil, ben topluma ne vereceğim, diye düşüneceğiz. Ve en önemlisi birbirimizi seveceğiz.
Bugünlerde milli bayramlarımızın kutlaması yasaklanmakta, eğitim müfredatında Mustafa Kemal Atatürk çıkarılmaktadır. Birileri bizden kinle, hırsla öc almaya, Cumhuriyetle hesaplaşmaya çalışmaktadır.
Böyle bir tabloda; önce biz kendimizi yenileyeceğiz. biz dinamik olacağız. Toplumun sorunlarını ve değerlerini bilip ona göre hareket edeceğiz. Milli bayramlar yasaklanırken parti binalarında siyaset yapmayacağız, çıkıp halkın bayramını halkla birlikte sokakta kutlayacağız. 1 Mayıslarda yüreğimiz işçiyle birlikte alanlarda atacak.
Geçmişimizi unutmayacağız; katledilen aydınlarımızı, devrim şehitlerimizi unutmayacağız. Unutmayacağız ki bunları bir daha yaşamayalım. Uğur Mumcuyu, Abdi İpekçiyi Muammer Aksoyu, Madımakta katledilen canlarımızı aydınlarımızı anacağız, çocuklarımıza anlatacağız. Bizler görüşleri ve fikirlerinden dolayı bedel ödeyen bir geleneğin temsilcileriyiz. Bunu bilerek siyaset yapacağız.
Milli mücadeleden, bugüne tavrımız, ilkemiz, bizi biz yapan değerimiz değişime cesaret edebilmek ve değiştirebilmek olmuştur. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili olmak ülkenin makus talihini değiştirecek kudrete ve devrim yapacak iradeye sahip olmak demektir.
Değerli arkadaşlarım
Bizler gücümüzü parti içi mücadeleye ayırma lüksüne sahip değiliz. Bu lüksü kendinde görenleri de asla kabul etmiyorum. Referandumda sahaya çıkmayıp, bir kahvehane de bile konuşma yapmayıp bugün delege seçimlerinde makamının gücüyle ahkam kesenleri tanımıyorum, reddediyorum.
Şimdi kendimizi yenileyeceğimiz, güçleneceğimiz, üstümüzdeki ölü toprağını atacağımız bir sürece giriyoruz. Buradan partililerimize sesleniyorum:
Tercihiniz ne olursa olsun, oyunuzun ne kadar değerli olduğunu sizlere hatırlatmak istiyorum. Bu seçimlerin sonuçlarını belirleyenler, sandığa gelmeyen, umutları azalmış yaklaşık 55lik bir çoğunluğu oluşturan üyelerdir. Bu partiyi ayakta tutanlar sizlersiniz. Oy kullanacağız bu seçimde bu partinin gerçek sahibi ne politikacılar, ne belediye başkanları ne de yöneticilerdir
Evet bu partinin gerçek sahibi sizsiniz. Bunu unutmayın.
Yapılacak seçimlerde siyaseti parti ve belediye binalarına hapsedenleri değil, sokağa, fabrikaya, tarlaya, fakülteye taşıyanlara destek vereceğinizden hiçbir şüphem yok. Bizler toplumun her kesiminin söz sahibi olacağı bir anlayışla, Mustafa Kemal Atatürkün Gençliğe Hitabesi ve Bursa Nutkundan aldığımız yetki ve sorumlulukla halkın iktidarını kurmak için 2019da yapılacak seçimlerin çok ciddi bir dönüm noktası olduğunu görüyoruz.
Yeter ki hep birlikte; partide iktidar olmaktan çok, Türkiyede iktidar olmayı düşünen; kendi makamlarının güçlerini parti içi seçimlerde değil de genel seçimlerde kullanan kişilere görev verelim. Yeter ki önce ben değil, Önce Türkiye diyelim.
Bizim Maviye olan sevdamız 1881de açılan bir çift gözle başladı sloganıyla, MAVİ renkli listeyle çıktığımız bu yolda örgütümüzün birlik ve beraberliğini pekiştirip, ötekisi olmayan bir anlayışla güçlü bir örgüt yapısı oluşturma iddiasıyla ile Cumhuriyet Halk Partisi Çorlu İlçe Başkanlığına aday olduğumu tüm örgütümüzün ve kamuoyunun huzurunda açıklıyorum.
|
|