Gülgün PALA KEÇECİ
8 MART NASIL DOĞDU  28.02.2012   (3867) Okunma

8 MART NASIL DOĞDU?
ABD’nin Newyork kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. ABD’de kadın işçilerin bu katledilişi nedeniyle, Kopenhag´da 1910 yılında toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı´nda 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak belirlendi. 8 Mart, 1975 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmen Dünya Kadınlar Günü ilan edildi.Öte yandan Türkiye´de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye´nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi´nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı.

1984´ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.Kadına karşı şiddet dünya geneli veriler şöyledir:

* Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.
* Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.

* Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.

* Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.

* En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.

* Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. 1994 yılındaki soykırım esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.

* Ve son olarak 2012 yılında kadınlarımız halen töreye kurban verilmekte ve eşleri tarafından öldürülmektedir.Tüm bayanlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor; özgürlüklerin kısıtlanmadığı, kadınlarımızın öldürülmediği, kadın erkek eşitliğinin hüküm sürdüğü mutlu bir dünya diliyorum.

Sevgilerimle...