"Öküz saraya çıkınca kral olmaz. Ama saray ahır olur."
Sözleri nedeni ile Gazeteci Sedef Kabaş, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklandı.
Bu cümle Çerkez Atasözü müş,
böyle bir Atasözü var mı? yok mu? bilmiyorum. Biraz araştırdım bulamadım.
Diyelim ki yok.
Gazeteci bu cümleyi söylerken Cumhurbaşkanını kast etmiş mi? etmemiş mi bilmiyorum.?
Diyelim ki Cumhurbaşkanını kastetmiş..
Ee sonuç;
Bir gazeteci (Sedef Kabaş) bu cümleyi söyleyince terörist mi oldu?
Bombalı eylem mi yaptı?
Askeri, Polisi mi şehit etti?
Banka mı soydu?
Ne yaptı da Gece yarısı saat 02:00 de evinin kapısına dayanıp 2 kadın polis eşliğinde koluna kelepce takılıp savcılığa ifadeye götürüldü.
Hangi suçu işledi de
Yargılaması yapılana kadar tutuklanarak cezaevinde hapsedildi.
Bu gazeteci; suç delillerini mi karartacak?
Zaten söylemiş söyleyeceğini yazmış yazacağını...
Yurt dışına mı kaçacak?
Koyarsın yurt dışına çıkma yasağını yargılanmasını yaparsın.
Peki nereye gidiyoruz?
Yarın birileri; bir kampanya başlatıp sokaklara çıkıp, hep birlikte aynı cümleyi bağırırsa, tüm halkı hapse mi atacaksınız? .
Yoksa bunları yazdım diye, bu gece saat 02:00 de beni de mi alacaksınız?
Yazık çok yazık.
Söylenen cümle Cumhurbaşkanı´a hakaret olsa bile, bir gazetecinin bu şekilde yargılanması çağ dışı uygulamadır.
Gazeteci Sedef Kabaş serbest bırakılmalı ve tutuksuz yargılanmalıdır. Varsa suçu, cezayı bağımsız mahkeme vermelidir.
Zeki gençlerimiz yurt dışına kaçtı.
Sıra orta seviyedeki akıllı gençlere geldi.
Onlarda kaçıp giderse gerisini siz düşünün.
Aynı gemideyiz.
