Atıf MUTLU
Bedeli kanla Ödenmiştir.  16.11.2011   (2957) Okunma

BEDELİ KANLA ÖDENMİŞTİR !
Bedelli askerlik önümüzdeki hafta çıkıyormuş.
Haberi duyunca geçmişte ödenen bedeller aklıma geldi.
Çanakkale harbi tüm şiddetiyle devam ediyor İstanbul´da, düşmanın Çanakkale´yi geçtiği söylentileri, her Türk evladının akın akın Çanakkale´ye gitmesine sebep oluyor Bunlardan biri de İstanbul Vefa Lisesi´nde Fransızca öğretmeni olarak görev yapan Ahmet Rıfkı Bey´dir!. 1915 yılının Mayıs ayında Ahmet Rıfkı her günkü gibi okula gelir Fakat, koridorlara sessizlik hakimdir!. Sınıfa girer.Öğrenciler başlarını önlerine eğmişler öylece sıralarında oturuyorlar Öğretmenin selamına bile karşılık vermezler!. Ahmet Rıfkı şaşırmış halde öğrencilere; -Çocuklar nedir bu hal?diye sorunca arka sıralarda oturanlardan biri ayağa kalkarak; - Hocam, okulumuzda ve mahallemizde eli ayağı tutan abilerimiz Çanakkale´ye gönüllü gittiler ama siz hâlâ buradasınız!. Biz de gitmek istiyoruz fakat yaşımız tutmuyor. - Söyler misiniz bize, vatanımız elden giderse sizin verdiğiniz eğitim ne işe yarar? Ahmet Rıfkı bir an duraksar, çocuklar haklıdırlar: ve kararını verir; kendisi de Çanakkale´ye gitmelidir!. Yaşlı gözlerle sınıftan çıkar ve okul idaresine dilekçesini verir Arkadaşlarıyla ve öğrencileriyle vedalaşır, evine gelir Hayatta tek varlığı olan yaşlı annesine durumu anlatır, ondan hakkını helal etmesini ister!. Ardından mahallenin bakkalı, gün görmüş bir zat olan Selahattin Adil Efendiye uğrar ve ; - Selahattin amca, düşman Çanakkale´de hançerini vatanın bağrına saplamış, ben de onu çıkartmaya gidiyorum Senden isteğim, anamı iaşesiz bırakma!. Kısmetse dönüşte borcumu öderim! Çanakkale-Düztepe´deki birliğine bölük komutanı olarak giden Ahmet Rıfkı çeşitli cephe ve siper savaşlarına katılır Ve 19 Aralık 1915 günü İngilizlerin döşediği mayınlardan birine basarak şehid olur!. Annesi oğlunun şehidlik haberini kısa zamanda alır. Kanayan yüreğine taş basar. Aklına, ihtiyaç duyduğu yiyecekleri veresiye aldığı bakkal gelir!. Doğruca ona gider: - Selahattin Efendi,oğlum Çanakkale´de şehid düştü Şehidlik künyesi, üzerinden çıkan eşyası ve ikramiyesi bir heyetle bu sabah bana ulaştırıldı Yaklaşık yedi aydır senden veresiye alırız, ne kadar borçluysak verelim de oğlum borçlu yatmasın! Selahattin Efendi de; - Ayşe Hanım sen okuma yazma bilmezsin, Okuma bilen bir yakınını getir de hesabı o çıkarsın. der.

Bunun üzerine Ayşe Hanım, komşusunun kızı Gülşah´ı alarak tekrar dükkana gider Selahattin Adil Efendi, veresiye defterini, Ahmet Rıfkı bölümünü açarak Gülşah´ın önüne koyar!. Defteri incelerken birden Gülşah’ın gözleri buğulanır; defterin, Ahmet Rıfkı yazan bölümüne kırmızı kalemle yazılmış cümleyi okuyamaz olur!. Nefesi adeta düğümlenir ve hıçkırıklarla ağlamaya başlar!. Ayşe Hanım ve dükkandaki diğer müşteriler şaşırmışlardır Hıçkırmaktan konuşamayan Gülşah, onlara veresiye defterindeki kırmızı harflerle yazılmış satırları gösterir Deftere; - BU HESAP, AHMET RIFKI´NIN KANIYLA ÖDENMİŞTİR, VESSELAM! Cümlesi yazılmıştır.
Bakkal borcunu bile kanla ödeyen bir toplumun torunları vatan borcunu parayla ödemeyi kabul ediyorsa ben sözümdeyim:
“Bu kararı alanlar da kabul edenler de o dedelerin torunları değildir.”vesselam…