Gülbin PEKEL
Bir Bayram Sabahı  13.05.2021   (1164) Okunma

Annemin şefkatli sesiyle uyandım:’’ Gülbin..Gülbin…’’Hadi kızım uyan artık…
   Dışarda horozlar ötüyor..Mis gibi kızarmış ekmek kokusu evin içine yayılmış. Radyoda Müzeyyen Senar’ dan  ‘’Şarkılar seni söyler, Dillerde Nağme Adın’’ çalıyor..Huzurlu bir bayram sabahına merhaba…
   -  Baban şimdi bayram namazından gelir..Hadi yıkayın elinizi yüzünüzü.. Cicilerinizi giyin. Bayram sofrasına yakışır olmak lazım değil mi?’’
     Akşamdan hazırladığım bayramlıklarımı sandalyenin üstünden özenle alıyorum. Beyaz çorabımı, annemin diktiği kırmızı çiçekli elbisemi  önce okşuyorum, sonra giyiyorum .Yeni alınan fiyonklu beyaz pabuçlarımı da giydim mi hazırım..Aaa saçlarım? Taranıp örülmesi için babaanneme müracaat etmem gerek…
  ’- Babaanne saçlarımı pelik örer misin?’’
  - Gel kızanım, örmem mi hiç? 
   Maharetli elleriyle bir güzel örüyor saçlarımı..Babaannem arife gününden ellerine kına yakar..Kına; temizliğin ve öpülmeye hazır olmanın temel işaretidir ona göre…
   Evet artık ev ahalisinin ellerini öpüp konu komşuyla bayramlaşma vakti..
  ‘’Hürmettendir’’ diyerek annem de babamın elini öpüyor.Sonra annemin özenle .hazırladığı kahvaltı sofrasına hepimiz oturuyoruz.Acele ile kahvaltımızı yapıyoruz.. 
  Daha komşuların  akrabaların elleri öpülecek. bayram harçlıkları, şekerler, mendiller bizi bekler.. Kardeşim Hüseyin; her zamanki analizini yapıyor:’’ İlk önce bol bahşiş veren komşuların evine gidelim, yoksa ayıp olur. Adamlar ‘‘Hem bahşişin hasını veriyoruz, hem de bize geç geliyor!’’ derler.
  Ben de abla edasıyla kuralları koyuyorum: 
‘’Çikolata ikram edilirken arsızlık yapılmayacak, sadece bir avucumuz ne kadar alıyorsa, o kadar çikolata alınacak. İki avucu da kullanmak çok ayıp oluyor. Arkandan ‘‘Çok şımarık!’’ diyorlar. Herkes bu ciddiyetimiz karşısında kahkahayı patlatıyor.
Derken bahçede Davulcu  Mestan Aga  davulunun eşliğinde mani çığırıyor.:

Besmele ile çıktım yolaaaa,

Selam verdim saya solaaaa.

Bayramın mübarek olaaaaa.
Barek olaaaa ,cümle kuuulaaaa..
Bahşişini alıp giderken davulunu çalmaya devam ediyor.
   Güzergahımız her bayramda aynı..Öncelik kapı karşı komşumuz Sahavet Hanım Teyze ve Kerim Baba’ nın…Hiçbir zaman kilitli olmayan sokak kapısından çiçekler ve meyve ağaçlarıyla dolu ve çok düzenli bahçeye girdiğimizde; cennete girer gibi oluyoruz. Kerim Babanın asık suratının aksine Sahavet Hanım Teyze bizi her zamanki güler yüzü ve asaletiyle karşılıyor: 
- Hoş geldiniz kuzum..Oturunuz.  Size tatlı ikram edeyim.
 Onun her bayram  lezzeti hiç değişmeyen  revani ve şekerparesine hayır demek mümkün mü?  Sahavet Hanım Teyze hem  bir İstanbul hanımefendisi  hem de (Adının anlamı gibi) çok  cömert ..  Yine arasına harçlık yerleştirdiği  işlemeli mendillerimizi hazırlamış. Elini öperken iri taşlı elmas yüzüğü alnımızı acıtsa da gıkımızı çıkarmıyoruz. Müsaade isteyip kalkıyoruz. 
    Sırada Cemile Teyzeler var..Cemile teyzelerde pek oturamayız.Çünkü onun işi hiç bitmez.Ya sebze bahçesinde,.ya da ineklerinin yanındadır.Bahçeye girip sesleniyoruz: 
   -Cemile Teyzeeee.
   Ahırın kapısında beliren Cemile Teyze cırtlak sesiyle
  - Abooo..Cemile Dezzen kurban olsun size.. Irza Abıcan( Rıza Amcan) içeride..Geççin isterseniz.
Kardeşim geçmek istemiyor.Çünkü bir gün önce bahçeye kaçan topunu kesmiş Rıza Amca..
  - Yok geçmeyelim harçlığımızı alıp gidelim’’ diyor kardeşim sabırsızca..
  -O zaman öppün elimi bakalım, diyor..Ahırın kokusu ellerine sinmiş olsa da bahşişin hatırına öpmeden olmaz.İstemeye istemeye öpüyoruz..Önlüğünün cebinden belli ki sabah sattığı süt parasından ayırıp veriyor. Bu harçlıkta alın teri var..Çok değerli..
 - Masanın  üzerindeki kömbelerden de alın , diyor Cemile Teyze..Antalya’ nın meşhur Leğen Kömbesi..Antalya nireee? Çorlu nire?’’Antalyalı  Cemile Teyze ile Çorlulu Rıza Amca nasıl tanıştılar ki ?’’diye düşünmeden edemiyorum.
   Eee kime gidiyoruz şimdi?
- Tabii ki Erduvanlara….İsmayil Abi  ile Emnenge bizi bekler, diyorum kardeşime, kıkır kıkır gülerek..Erdoğan abinin babası düğünlerde klarnet çalıyor.Evdeyken üzerinden hiç  çıkarmadığı çizgili pijaması ve beyaz atletiyle;  bahçedeki minderlikte bağdaş kurmuş,  klarnetini temizlerken buluyoruz onu..
  -OOO kimler gelmiş? Emneee bak Abdulla’ nın kızanlar gelmiş be yaaa..Oj geldiniz, oj geldiniz..Nabıyonuz?
  İsmail Abi dedikodu yapmaya bayılır: 
  -Şşşt gittiniz mi Rızalara?..Dün topunu kesmiş senin..Arızalı epten o be yaaa..O ne anasının gözüdür.. Siz bilmezsiniz…
  Bu arada köpekleri Çomar bacaklarımıza dolanıyor.İsmail Abi ’’Çüüü be çüüü’’ diyerek klasik köpek kovmasını gerçekleştiriyor.O arada Emine Yenge büzme tatlılar elinde geliyor..Ama bizim gözümüz elindeki diğer tabaktaki yavan dolmalarda..Tatlıdan kıyılan midemiz bayram ediyor..Ayran da ilaç gibi geliyor mübarek..
  -Paylaşın be yaaa..az veren candan çok veren maldan ‘’ diyerek İsmail Abi kardeşimin cebine para sıkıştırıyor. Eh bayram ziyareti kısa olur deyip kalkıyoruz..
   Öğleye doğru nihayet İdris amcalara varıyoruz. Yıllar önce  inşaatçılık yapmak için Karadeniz’ in bağrından kopup gelmişler Çorlu’ ya   İdris amca ve  karısı  Havva teyze...Şimdi müteaahilik yapıyor.…Bahçedeki büyük masanın etrafını torun tombalak sarmışlar.. Hamsili Pilav, Karalahana çorbası ve Turşu kavurması sofralarında yerini almış.’’.Gelin uşaklar..’’  diyerek bizi de buyur ettiler.
  -Tokuz  hem daha dolaşacağımız yerler var, diyoruz..
  -Hiç olmazsa Laz böreği yiyeydunuz. diyor Havva teyze.. ‘’Alacağımız olsun’’  diyerek ikram edilen çikolataları alıyoruz. Bahçe kapısına vardığımızda İdris amcanın sözleri kulağımıza çalınıyor: 
‘’Hamsi yeduktan sonra helva da yiyecesun ki, hamsi öldüğünü anlasin..’’
   Heyecanlı ve bol aktiviteli bayram günümüz devam ediyor.Daha Yaşar Amcamlar var..Ayşe yenge Egeli..Otlu böreğinden yemeden olmaz.Yemesek de’’ bak baklalı enginar da yapıvedim.. yiyin gari ‘’ diyerek ısrar edecek..Ve her bayram tekrarlanan soru:
  -Gaçıncı sınıftasınız bakem? Allah zihin açıklığı virsin..
Urfalı Gülbeyaz Teyze:
 -Hoş gelmişsen.Nerden bele?.- Bilisen mi katmer yapmişem ? Siye du´é ediyem. 
 Edirne’ den Ardahan’ a kadar uzanan benim güzel ülkem ..diye düşünüyorum...Ne mutlu bize..   
…..’’Daha lunaparka gideceğiz..Kazım abinin bakkal dükkanından horoz şekeri, pamuk şeker, leblebi tozu alacağız.’’
…….. Vuran gün ışığı ile kamaşan gözlerimi açtım. ‘’Bu sabah da sağlıkla uyandım çok şükür’’ diye düşündüm.
Bir bayram rüyasıydı gördüğüm. Hemen Rüya Tabirleri kitabına bakmalıyım:
‘’Rüyada bayram günü görmek- Gam ve kederden kurtulmaya; iyilik, ferahlık ve sevince; bolluğa ve hayra işarettir.’’
  Ohh..Ülkem için hayırlara vesile olsun.. 
  Ve.. Bayram gibi bayramlar yaşayabilmek dileği ile..
  Bayramınız kutlu olsun…Amin.