Dini, ahlâki ve sosyal hayatımız için manevi bir revizyon konumunda olan; sabır, fedakârlık, paylaşma ve dayanışma duygularının ön plana çıktığı, rahmet ve mağfiret mevsimi Ramazan ayını geride bırakarak sevgi, kaynaşma ve dayanışma günü olan Ramazan Bayramı’na ulaşmanın mutluluğunu hep birlikte yaşamaktayız.
Ramazan ayında yaptığımız ibadetlerin mükâfatını da beklediğimiz bu bayram günlerinde; birbirimizi daha iyi anlamaya, Ramazan ayında yaşadığımız güzellikleri geliştirmeye ve sevdiklerimiz, yakınlarımız, dostlarımız ve diğer insanların mutluluklarını ve dertlerini paylaşmaya gayret edelim. Çünkü bayramlar, insani ve dini güzelliklerin birlikte yaşandığı, toplumun bütün kesimlerinin birbirleriyle kaynaştığı, sevgi ve dayanışma günleridir. Bayramlara sıradan günler olarak bakmayıp; o günleri biz insanların kendimizi yenileyeceğimiz ve huzurumuza katkı sağlayacağımız günler olarak değerlendirmeliyiz.
Bu kutlu günde- pandemi şartları gereği mesafeli de olsa- birlikte bayram namazını kıldığımız gibi, bu birlikteliğimizi hayatımızın bütününe yansıtalım. Çocuklarımızın da bayramın manevi havasını her bakımdan teneffüs etmesini sağlayalım ve bu atmosferi evlerimize de taşıyalım. Kendimiz ve çocuklarımız için fıtır sadakamızı (fitre) vermediysek bir an önce fakirlere ulaştıralım.
Bayramda çocuklarımızı sevindirelim. Yaşatacağımız güzel anılarla, yıllar sonra çocukluğundaki bayram günlerini hatırlamalarını sağlayalım. Mübarek Ramazan ayından sonra bayram kültürümüzü de çocuklarımıza örnek yaşantımızla gösterelim.
Bayram süresince evlerimizde olsak ta mümkün mertebe yakınlarımızın, dostlarımızın, komşularımızın ve diğer kardeşlerimizin bayramlarını telefon vb. iletişim vasıtasıyla tebrik edelim. Sevinç ve mutluklarımızı birlikte paylaşalım.
Bayram günlerini, kırılan kalplerin onarılması için fırsat bilelim. Özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmayalım. Bayramlarını uzaktan bile tebrik edip onların hayır dualarını alalım.
Yatağında şifa bekleyen hastalarımızı hatırlayalım. Yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine katkı sağlayalım.
Uzaktaki, yakınlarımızın bayramlarını tebrik etmeyi ihmal etmeyelim. Biz, ailemiz ve yakınlarımızla birlikte bayram mutluluğunu yaşarken, İslâm âleminde dini bayramları sevinç içinde yaşamaya hasret kalan; gözyaşı, savaş, saldırı, felaketler ve yoksulluğun gölgesinde bayramı geçiren din kardeşlerimizi unutmayalım.
Ramazan ayı boyunca kazandığımız ibadet alışkanlığımızı, güzel hasret ve değerleri Ramazan’dan sonra da koruyup yaşamaya çalışalım.
Salgın hastalık sebebiyle evlerimizde geçirmek durumunda olduğumuz bu bayram günlerinde evlerimizden ayrılmayalım. Devlet yetkililerimizin koydukları kuralların amacının, bizim sağlığımızı korumak olduğunu unutmayalım. Evde kaldığımız bu süreyi ailemizle, özellikle çocuklarımızla gelecekte hatırlayacağımız güzel aktivitelerle geçirmeye çalışalım.
Bu duygu ve düşüncelerle milletimizin, din kardeşlerimizin, bütün soydaş ve dindaşlarımızın Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Ramazan Bayramı’nın bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Selam ve dua ile…
