Gülgün PALA KEÇECİ
Yanlışa yanlış diyememek...  27.04.2021   (1140) Okunma

Bir kaç yıl önceydi. 
Çorlu´da devlet korumasında yetişen çocukları 23 Nisan´da sevindirmek için; dönemin Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan, Dünyaca ünlü bir  hamburgercide çocuklara topluca yemek organizasyonu yaptı. 

Bizde oradayız. 

Görevliler sürekli bizi ikaz ediyor. "Lütfen çocuklarımızın yüzünü belli edecek şekilde fotoğraf yayınlamayın, bu çocuklar devletimiz koruması altında, fotoğrafları yayınlanırsa bizler soruşturma geçirir hatta sizde ceza alabilirsiniz" 

Bunu duyan dönemin Belediye Başkanı Ünal Baysan orada bulunan biz gazetecileri, kaş göz işareti ile ayrıca ikaz ediyor.

Nedenini merak ettim; Burada kalan çocukların her birinin ayrı hayat hikayesi varmış, fotoğraflarının görünmesi sıkıntı, hatta tehlikeli sonuçlar doğurabilirmiş. 

Düşündüm: çok haklı bir gerekçe idi. 

Yemekler yendi, hediyeler verildi, çocuklar çok mutluydu, hepsinin yüzü gülüyordu, ama bizler o yüzleri gösteremedik, hepsinin ensesinden fotoğraf ve video çekimi yaptık. 

Peki ya Bugün?

O kurumun en üst düzeydeki Bakanı yine öyle bir günde, yine öyle bir çocuğu, Ulusal basının önünde, Bakanlık koltuğuna oturttu. 

Amaç, gelecek nesillerimize önem vermeyi göstermekti. 

Hiç düşünmeden öyle de yapıldı. 

Ortam hazırlandı ve o sırada ulusal basından gazete muhabirlerinin ve tabi ki bakanlık basın biriminde görevli personelin parmakları denklanşörlere basıyordu. 

Flaşlar peşpeşe patladı. Devlet korumasında, kim bilir nasıl bir hayat hikayesi olan bir çocuğun fotoğrafları 10 dakika içinde tüm ulusal gazetelere ve televizyonlara servis edildi. 

O Bakanlıkta, bunun yapılmaması gerektiğini düşünecek hiç mi kimse yoktu? 

Tabi ki vardı. 

Ama hepsi sustu. 

Çünkü bu ülkede konuşmak, Sesini çıkartmak, yanlışa yanlış demek suç..