Atıf MUTLU
Buruk Bir Merhaba  22.10.2011   (2813) Okunma

Merhaba değerli okuyucular. Sizlere daha neşeli daha sıcak bir merhaba demek isterdim. Ama son üç gündür sol yanım acıyor.
Yalnız benim mi? Tabi ki hayır. Cuma günü 106 sivil toplum kuruluşunun düzenlediği mitinge katılan binlerin de sol yanları acıyordu.
Tek yürek tek ses olmuştuk.
Basın yayın kuruluşlarında uzman olarak boy gösterip ahkam kesiyor. Olayı tahlil etmek yerine günah keçisinin kim olduğunu işaret ediyorlar.
Şehitlerden haberleri vardı ama neden şehit olduklarını bilmiyorlardı.
Biliyorlar ki bu ülkede ;
* Telefonlarımız dinleniyor
* Resimlerimiz çekiliyor
* Vatandaşlar “Bizden” ve “bizden olmayanlar” diye fişleniyor
* Elektronik ortamda yazışmalarımız izleniyor
Bu gerçeklere rağmen “bir bilen” gurubu olayla ilgili şu soruları soramıyor:
1. Bu ülkede yurtiçi ve yurt dışı istihbaratı alarak operasyonel birliklere iletmekle görevli MİT neredeydi?
o Teröristlerle müzakere yapıyordu.
2. Asayiş toplantısında son istihbaratları değerlendirmek ve tedbir almak zorunda olan vali ve kaymakamlar neredeydi? (Ülkenin her il ve ilçesinde saat 11.00 de Mülki amirin başkanlığında emniyet müdürü ve ilçe jandarma komutanının katıldığı “asayiş toplantısı yapılır.)
o Bürokratlarla iyi ilişkiler geliştirme peşinde.
3. Vatandaşların ve hatta TSK nın kriptolu uydu görüşmelerini dinleyebilen birimler neredeydi?Teröristler dumanla mı haberleşiyor?
o Yandaşlara operasyona hazırlanan kolluk kuvvetlerini dinlemekle
meşguller.
4. Şehir yapılanmasını tespit etmekle görevli emniyet müdürlüğünün istihbarat birimleri neredeydi?
o Karşı devrim senaryoları yazmaktan vakti kalmıyor.
5. TSK nın madalyalı kahramanları neredeydi?
o Kodeste.
6. Sınır ötesi hareket yapmak için ABD’den izin alınması şartını kapsayan anlaşmayı imzalayan dışişleri bakanı neredeydi?
o Devletin en tepesinde.
7. Bütün bu gerçeklerden haberi olmaması gereken büyük kitle kim?
o HALK!
Tabi ki soramazlar.
Bu soruları sormak için;
Adamın adamı değil halkın adamı olmak gerekir,
Eğilmek yerine kırılmak gerekir,
Yumuşakça değil omurgalı olmak gerekir.
Tiyatro seyircisi konumuna düşürülen değerli hemşehrilerim.
Zaman sapla samanı karıştırmadan aklı selim düşünme ve gerçekleri görme zamanıdır.
Bu ülke kredi kartıyla alınmadı.
Her karışı gerçekten kanla sulanmış ve sulanmaya devam etmektedir.
Ey şehit torunu şehitler!
Bizden istemeyin makber,
Size dar gelir bu yerler, bu gökler,
Siz görevinizi yaptınız,
Nöbeti devralmaya geldi bu gençler.
Ruhunuz şad olsun.