Hülya PERİN
VEDA  16.07.2020   (1601) Okunma

Hıçkırıkta yutkunmuş bir vatan,

Şehitlik kanına su bulandırıyordu,

Seyreltilmiş özgürlük,

Çimen yeşili özünle,

Aralıklarla özgürlüğünü özlüyordu,

Tutunduğu prangalı yüksek hâkim,

Topuk sesinde alçalıyordu,

Bulutlar buharı yüklenmiş,

Az kalabalık şehirlerde ağlıyordu,

Tamda o arada yaban ördekleri,

Göç seyri için toplantı yapıyordu,

Senli siz rotası kaybolmuş,

Biletsiz bir savaş uçağı gibi,

Ortadoğu’da efsane türü,

Bir balayı yapıyordu,

Ağırdan yapınan bir kör,

Bastonsuz kalabalık caddeleri hızla geçiyordu,

Postacı var olduğunu bildiği adreste,

Kontrol yapıyor, mektupsuz bir zarfı teyit etmeye çalışıyor,

Elma şekerinin elmasını bir çocuk,

Yetim büyüğüne kendi elleri ile yediriyordu.

Caddeleri ıslak toza boğan,

Şehir içi otobüs,

İçi yas dolu yürekleri gitmek istemediği,

Duraklara tekli-çiftli bırakıyordu,

Zaman vatansız iltica durumunda bir gençlik nefesinde duraklayarak,

Şehitli, aksak bir adım atıyor ve kan ağlıyordu.