Nizamettin GÜMÜŞ
Yeniden Başlarken  04.04.2020   (1236) Okunma

Hep söylenir, bir kez daha söyleyelim; Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır. Sizleri bu köşede daha önce kısa süreli de olsa selâmlamıştım. İşte yeniden buradayız. 

Evet, uzunca bir aradan sonra ilk adım yahut yazı olması sebebiyle, hatırı sayılır bir acemilik yaşadığım söylenebilir. Bu acemiliği, inşallah kısa sürede atlatırız.

Bugünden itibaren haftada iki kez bu sütunda olacağım. 

Nurettin Topçu "Ahlak eğitiminin başında hürmet duygusu gelmektedir. Çocuğa ilk sunulacak olan, hürmet duygusudur" der. Öyleyse şunu ekleyebiliriz: Doğruya ulaştıracak yol, hürmet yoludur: birliğe hürmet, bilime hürmet, dine hürmet, hakikate hürmet nihayetinde samimi eleştirilere hürmet.

Bu sebepledir ki öncelikle emeğe hürmet edip kıyıcı ve kırıcı davranmaktan kaçınacağız. Bir kilo un için üç bin buğday tanesi öğütülürmüş, işte emek dediğimiz şey budur.

Biliyor ve inanıyoruz ki emeğe hürmet etmeyen, birliği bozan, fitne çıkaran, yalan haberlerle komplo kuran, dedikoduyla iş yürütmeye çalışanlar yaşadığımız toplumun düşmanlarıdırlar.

Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan dedikodulara prim vermemek, şaibeli profiller üzerinden siyasi hesap yapmamak, Türkiye´deki muhalefetin ve iktidarın üzerindeki bir çok problemi büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.

Dedikodu, yalan dolan ve komplolar siyasetin yerini tutmaz.

Sosyal medya yokken -bazı- gazetelerle ve kulaktan kulağa yayılan yalan haber ve komploların 27 Mayıs´ta, Talat Aydemir kalkışmalarında, 80 darbesinde ve 28 Şubat´taki rollerini biliyoruz.

Bu yalan ve komplolar hiçbir zaman demokratik muhalefete de iktidara da hizmet etmemiştir. İktidarı yıpratmış, muhalefeti yozlaştırmıştır.

Ülkemizin özlediği muhalefet, bu hastalıklardan kurtulunca ortaya çıkabilir.

Emek düşmanlarına prim vermeden, onların seslerini yükseltmelerine müsaade etmeden emeğin hakkını korumalıyız. 

Yazılarda, mümkün mertebe, taraflı siyasetten ve gündemin geçiciliğinden uzak duracak, daha kadim meselelere yönelmeye çalışacağız.

Güzel olanı, huzura erdireni, şevk vereni, hakikati işaret edeni, doğru olanı, insanları yanlışın yalanın bataklığından uzak tutanı arayacağız.

Adil olmaya, haktan hukuktan ayrılmamaya, zalime had bildirmeye, mazluma hakkını vermeye gayret edeceğiz. 

Yaptıklarıyla bir dünya kurmuş olanların, cümle bile kuramayanlar tarafından kırasıya eleştirildiği bir dönemde, hak ve hakkaniyet neyi gerektiriyorsa, onu yerine getirme gayreti içinde olacağım. Biliyoruz ki, istediğini söyleyen, istemediğini işitir.

Yaşarken de yazarken de önem vermemiz gereken bir konuda merhamettir. Merhamet insan ruhunun temel öğelerinden biridir. Merhamet duygusunu kaybetmiş kimse, bir daha kazanamamak üzere kaybetmiş demektir. Bu yüzden, merhamet etmeye ilkin kendimizden başlayacak, sonrasında pişmanlık duyacağımız işlerden ve ifadelerden uzak durmaya çalışacağız.

Bitirirken şunu söyleyeyim: Bana gelecek ve benden gelecek her türlü kötülükten Allah´a sığınırım.

Verilmesi gereken bir hak:

Yeni Koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle aldığı önlemler için genel olarak Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza ve sağlık personelimize teşekkür ederim. 

Yerelde ise, Çorlu Belediyesi Başkanı Sayın Ahmet Sarıkurt´a ve yetkili birimlerine teşekkür ederim. Özellikle dezenfektan çalışmaları takdire şayan. Kendi sağlıklarını tehlikeye atarak saat fark etmeksizin görevlerini ifa eden dezenfekte ekibine de şükranlarımı sunuyorum.