Aralık 2019 dan beri COVID 19 virüsü dünyayı kasıp kavuruyor.
Dünya yeni bir döneme diriyor. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Demek ki neymiş,
İbadet imamsız ve evde de yapılabiliyor ama tedavi doktorsuz ve hastanesiz olmuyormuş..
Corona virüsünü etkisiz hale getiririm diyen şeyh, şıh, derviş, cemaat, papaz, haham, Budist, ve falcı çıkmadığına göre Atatürk’ün dediği gibi. “En hakiki mürşid ilim ve fenmiş”.
Diyanet’in bütçesi 12 milyar iken Sağlık bakanlığı bütçesi 2,7 milyar olmazmış.
Doktor sayısı 107 bin iken İmam sayısı 275 bin olmazmış,
Her yıl 9000 doktor mezun olurken 60 bin imam mezun edilmemeliymiş. Yoksa yaramıza pamuk basmak yerine kıçımıza pamuk tıkarlarmış.
İşin ciddiyetinden uzak damadın “bunu fırsata çevirip yüzde 5 büyüyeceğiz” demesi kıçımıdaki deliğinin yüzde beş büyümesine sebep olurmuş.
Refik Saydam hıfzıssıhha enstitüsünün 2011 de kapatılması vatana ihanetle eşdeğermiş.
Şeker fabrikalarının kapatılması en basit dezenfektan kolonyayı bile üretmemize engel olmuş..
Ülkenin her şeyi var ama beyinsiz ve yeteneksiz iktidarı yüzünden salgın karşısında uygulayacak bir planı yokmuş…
Işık hızından daha kısa sürede sahte dezenfektanları piyasaya sürdük,
Kapıları çalıp “Biz sağlık bakanlığından geliyoruz corona testi yapacağız “ yöntemiyle hırsızlığa başladık. demek ki ahlak tatile çıkmış.
4 aydır dünyayı tehdit eden bu salgına karşı tedbirli olmak için analitik düşünmek, eğitimli ve uzgörülü olmak gerekliymiş, diploma da bunun ön koşuluymuş.
Sağlık sektörünün amacı para kazanmak değil sosyal devletin insan yaşatma aracıymış.
Beş vakit abdest alan kişiye virüs bulaşmaması gerektiği söylendiğine göre umredeki hacılar abdestsiz dolaşıyormuş.
Umreden dönüp karantinaya alınanlardan “ ben öleceksem sen de öl! “diyerek güvenliği sağlayan polise tüküren haysiyetsiz de yarı hacıyım diye dolanıyormuş..
Ne idüğü belirsiz (!) ve görünmez bir virüs korkusundan bütün camiler hatta Mekke kapatıldığına göre 7 düvelle savaşırken bir caminin silah deposu yapılması bir gereklilikmiş.
Almanya, Fransa, Kanada gibi ülkelerin liderleri karagün bütçesinin devreye sokulacağını açıklarken anladık ki bizim karagün parasını AK lılar yemiş.
Hatay valisi de ortada olmadığına göre demek ki işimiz temelli Tanrı’ya kalmış…
Atıf MUTLU
Çorlu-22.03.2020
