Mustafa AYDINLI
Tecavüzlerin Tarihsel Rotası  09.09.2019   (1589) Okunma

İstanbul’da sözde din eğitimi veren Fıkıh Araştırmaları Derneği’nde 30’a yakın erkek çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıktı. Gün geçmiyorki bu tür kurumlarda bir tecavüz olayı duymayalım. Bildiğimiz üzere daha öncede Konya/Karaman’da Ensar Vakfı’na ait bir yurtta 45 çocuğa tecavüz edilmiş, hatta zamanın bakanı olayı bir defaya indirgeyerek “Bir defa tecavüz bu seçkin kurumu karalamaya neden değildir” demişti. Yine Adana Aladağ’da 11 kız cocuğu ve bir bakıcı bu tarikat yurtlarında yanarak kül olmuştu. Ülkenin dört bir yanından yağmur gibi sapkınlık haberleri geliyor. Peki buraya nasıl gelindi. Ülke laik, çağdaş eğitimden koparılarak karanlığın dibine nasıl sürüklendi.

2004 Yılından önce Türk Ceza Kanununa göre din eğitimi adı altında tarikat yurdu açmak suçtu. Buraları açanlara ve buralarda hocalık yapanlara altı aydan, üç yıla kadar habis cezası veriliyordu. Kaçak kurslar yakalanırsa kapısına kara kilit vuruluyordu.

Mevcut iktidar 2005 yılında çıkardığı kanunla tarikat yuvalarının kapatılmasını engelleyen kanunlar çıkardı. Kaçak kurs açanlara ceza indirimi yaptı, dahası o cezayıda paraya çevirdi. Aslında bir yönüyle kaçak kursları teşfik etti, küçük para cezası karşılığı, hatta affetti. Kaçak kursu para cezası verecek aşamaya getirmek zaten merasime tabi. Varsayalım ki çok dikkat çeken bir olay sonucunda gelmiş olsun. Küçük para cezası karşılığı affedilecekti. Buralarda hocalık yapanlar tamamen ceza kapsamından çıkarılacak. Sadece kaçak yurt sahipleri küçük paralar karşılığı affedilecek kanun teklifleri hazırlanıyordu.

10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer bu tarikatlara hoşgörülü kanunları; “Anayasaya aykırı...Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesine aykırı...Sapkın yöntemlerle çağdışı eğitimlerin önüne açar” gerekçesi ile iade etti. Sonuçta iktidarın dediği oldu. Dayatma yöntemlerle kabul ettirdiler.

CHP bu konuda çok çetin hukuk mücadelesi verdi. O zamanın milletvekili olan Sayın Kılıçdaroğlu adeta kendini parçaladı. “Laik eğitime aykırıdır...sapkınlığın yolunu açar...Türk devriminin temel niteliklerine aykırı” diye Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ne yazıkki Anayasa Mahkemesi dört yıl işi salladıktan sonra başvuruyu reddetti. Ne kadar garip değil mi? Anayasaya aykırı tarikat yuvaları, Anayasa Mahkemesi onayı ile serbest kaldı. “Yüreklerin kulakları sağır” Cumhuriyetin temel nitelikleri elimizden adeta sabun kalıbı gibi kayıyordu!!!

Ondan sonrada kaçak tarikat yurtları adeta yurdun her tarafında mantar gibi bitmeye başladı. 2013 yılında ise AKP öldürücü darbeyi vurdu. Laik eğitimin köküne kibrit suyu döktü. Bir kanun daha çıkardı. “Kanuna aykırı eğitim kurumu” maddesini kökten kaldırdı. Kaçak tarikat yurtları açmak ceza maddesinden kökten kaldırıldı. Yetmiyor bu yurtları açanlar hakkında soruşturma açmayıda kaldırdığı gibi, para cezalarınıda kaldırdı. Laik eğitimin ruhuna fatiha okurken, tarikat yuvalarının önü dolu- dizgin açıldı.

CHP milletvekili Nur Serter mecliste kendini parçaladı sağır kulaklara “Bu ülkede tertemiz yaşanan İslam dinini, dipsiz ve karanlık kuyularda, tekke ve zaviyelerde

yapılandırıyorsunuz, dipsiz ve karanlık kuyularda tarikat okullarının kapısını açıyorsunuz...sapkın gruplara hizmet ediyorsunuz...kendi kazdığınız kuyuya düşeceksiniz” Fakat masaları, sıraları duydu, ceylan derili koltukları duydu. TBMM’nin İktidar duymadı duymadı duymadı.

Kulakları zaten öeteden beri sorunlu olan o zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, CHP’nin 2005’de, 2009’daki, 2013’deki çırpınışlarını duymadı, görmedi sapkınlık yasasını gururla onayladı.

Şimdi kuşku yokki her partiden, her siyasetten, akıl, irfan, vicdan sahibi herkes gelinen bu noktada rahatsız, üzgün ve dişleri kıl kesiyor. Gerçeği haykırmak zorundayız, başımızı kuma gömmeyeceğiz, ülkeyi bu garabete mevcut iktidar sürükledi, şimdi onlarca çocuğa tecavüz ediliyor. İktidar kazdığı kuyuya düştü. Vebalı bu yasaları çıkaranların. “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesilden” çocuklarına tecavüz edilen nesile geldik.

Çözüm kolay, laik, demokratik ve çağdaş karma eğitime dönmek. Çıkış yok çırpındıkca batacaksınız, akla, bilime, çağa aykırı giderek, suyu yokuşa yukarı akıtamazsınız.