Nizamettin GÜMÜŞ
Liyakat mı yoksa Yerli olmak mı?  06.10.2018   (2286) Okunma

Liyakat mı yoksa Yerli olmak mı?

Cezaevinde tutuklu olan Adnan Oktar konuşmalarında ve yazılarında Mehdi´yi tarif ediyorum diye, kendini tarif ederdi. Anlatır anlatır sonunda -Mehdi ben mehdiyim demeyecek- diyerek sözlerini bitirir, kendisine hocam Mehdi sizsiniz diyenlere de yok, olur mu ben Mehdi değilim derdi.

Bildiğin Karadeniz fıkrası. İşte bu fıkralardan biri de geçen gün Ak Parti Çorlu ilçe başkanı tarafından gerçeğe dönüştürüldü. 

Sayın başkan -yerli aday- diyerek bir tarif yaptı. Saydı da saydı. Beyanatının sonunda da genel merkez uygun görürse görevden kaçmam dedi. 

Sayın Yavuz Uylaş, onca kelimeyi heba etmek yerine -ben adayım veya aday olmayı düşünüyorum- deseydi daha ciddi bir görüntü verebilirdi.

Kendisine gelen tepkilere dayanamamış olacak ki açıklama yaptığı haberi kaldırtmış. Hayır, madem geri adım atacak idiniz neden açıklama yaptınız? Bugün ufak bir eleştiri karşısında geri adım atıyorsanız yarın muhalefet karşısında ne yapacaksınız?

Konuya Sayın Erdoğan´ın açıklamalarından devam edelim.

Aynı zamanda Ak Parti Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan yerel yönetimler ile ilgili bir açıklama yaptı. Aynen şunları söyledi;

“Kimse, ´Bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur, bu benim buyumdur´ diye bize aday teklifiyle gelmesin. Bunu özellikle burada ifade ediyorum. Ondan sonra ters yüz edilirse de kusura bakmasınlar. Burada ehliyet ve liyakat esastır. Buna göre adımlarımızı atmakta da bizler kararlıyız ve bütün prensiplerin üzerinde bu prensip vardır.

Sizlerin bu sürece katkı ve destek vermesi çok önemlidir. Ama bu benim akrabamdır, bu benim yakınıdır, bizim STK´dandur. Arkadaşlar yok. İşin ehli mi, değil mi? İşin ehli olur, beraber yıllarca aynı STK´da hizmet vermiş olabilirsiniz o ayrı bir konu ama böyle bir ehliyeti, liyakati yok, olmaz öyle şey. Tuttuğunu koparacak, ehli tevazu olacak ve ´hakikaten biz arkadaşla burada Allah´ın izniyle seçimi alırız´ diyebileceğiz. Böyle yürüyeceğiz.”

Açıklamanın netliği üzerine konuşmaya gerek yok. Sayın Erdoğan yıllardır kendisinin ve partisinin kredisini yiyenleri, stk´lar üzerinden -sahte- güç devşirenleri, etnik kökene vurgu yapanları, makam sahibi olmalarıyla beraber güç zehirlenmesi yaşayanları yerel yönetimlerde görmek istemediğini keskin bir dille belirtti.

Öyleyse sayın başkana soralım;

1- Şahsınızın veya -yerli- olarak düşündüğünüz ismin ehliyet ve liyakat tecrübesi/kendini ıspatlamış olma durumu nedir?

2- Yerlilik tanımınız nedir? Ercan ağabeyin dediği gibi çifte vatadaşlar yerli oluyorken ömrünün 25-30 yılını Çorlu´ya verenler gelme mi oluyor?

3- 15 yıllık Ak Parti Çorlu teşkilatını kimlerin kurduğunu, kimler en zor zamanlarda teşkilata sahip çıktığını araştırdınız mı?

Doğrudur. Ak Parti çok sesliliği, çeşitliliği sever. Lakin mücadele ve gayrete de önem verir. Sayın Erdoğan´ın sözleriyle birlikte artık ehliyet ve liyakat daha da fazla ön planda tutuluyor.

Partinize kayıtlı secmenlerinize danışın, sorun hatta önseçim yapın görelim kim partiye ne kadar yerli ne kadar gelme.

Görelim seçmenin kriteri ney, kimi istiyor?