Nizamettin GÜMÜŞ
Tek suçlu Zarrab mı?  09.12.2017   (2631) Okunma

Tek suçlu Zarrab mı?
 Zarrab olayı derinleştikçe mide bulandıran iddialar da bir bir gün yüzüne çıkıyor. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ´nin yaptığı tam manasıyla bir küstahlık. Bağımsız bir ülkeyi, bir başka bağımsız ülkeye uygulanan ambargoyu deldi diye yargılamaya kalkması karşısında AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ´ne karşı, ‘Sen kim oluyorsun da beni yargılamaya kalkıyorsun´ tavrı takınmak, en doğru bir davranış olmalı.  

Bu konuda AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ´ne, ‘Sen dünyanın jandarması değilsin, senin her istediğini yapmak zorunda değiliz´ diyerek diklenmek ve mahkemeyi ademe terk etmek gerekli.
Bu tür bir tavrın tesirli olabilmesi için ülke içerisinde de bir takım adımların atılması gerekmektedir. Elbette Zarrab´ın her dediği doğru olarak kabul edilmemeli. Fakat ortaya atılan ciddi iddialar var. 45-50 milyon dolar gibi bir rüşvet iddiası var iken hiçbir adım atmadan beklemek devlet ciddiyetini temelinden sallayacak bir vaziyettir.

Bu ülkenin Çalışma Bakanı, 1400 TL verdikleri asgari ücretliden fedakârlık beklerken bir daha önceki bakan ise 45-50 milyon dolar rüşvet almakla suçlanıyor ve bu güne kadar ne o eski bakan ile ilgili, ne de aynı suçlamalara muhatap olan diğer bakan ve bürokratlar hakkında hiçbir işlem yapılmış değil.

Haklı olarak Zarrab´ın Türkiye´deki mal varlıklarına el koyan mahkeme neden aynı işlemi onun rüşvet verdiğini öne sürdüğü kişiler için de yapmadı acaba? En azından bu konuda bir tahkikat açılıp neticeleninceye kadar olayda isimi geçen kişilerin mal varlıklarına ihtiyaten el konulamaz mıydı? Netice de Zarrab o paraları rüşvet olarak verdiyse şayet emin olun ki kendi babasının cebinden vermemiştir. Para milletin parasıdır.

Fakat ne hikmetse veyahut neden korkuluyorsa; Bir tek savcı da çıkıp bu konuda tek bir adım atmadı. Ben Zarrab´ın her dediği doğrudur demiyorum. Fakat iddiaların çok ciddi olduğunu da hepimiz görüyoruz. Mahkemelerin bağımsız ve tarafsız bir şekilde bu konuyu incelemeleri gerektiğini söylüyorum.

Aslında şayet sahiden masum iseler, Zarrab´ın bütün dünyaya rüşvetçi diyerek tanıttığı kişilerin çıkıp kendilerinin yargılanma istemeleri yerinde bir davranış olur. Fakat savcıların, politik istemin tavrını beklemesi ve rüşvetçi olarak damgalanan kişilerin suskunluğu, iddiaları daha kuvvetli hale getiriyor.

Rüşvet verenin de alanın da Lanetlendiği bir medeniyetin çocukları olarak Zarrab´ın AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ mahkemesi önünde alçaklığın dibine vurup mel´unluğunu itiraf ettiğine hep birlikte şahitlik ettik. Ya alanlar? Onlar da şu an ki sessizlikleriyle Zarrab ile aynı sıfatı kabullenmiş mi oluyorlar acaba?