Atıf MUTLU
TUNCELİ-ERZİNCAN YOLU ÖLÜM DOLU  23.07.2017   (1700) Okunma

TUNCELİ-ERZİNCAN YOLU ÖLÜM DOLU

Hiç farkında mısınız? 16 Haziran günü Tunceli –Erzincan yolunda 23 yaşında bir meşale daha söndü.

Adeta ölüm vadisine döndü bu yol.

Konuşurken büyük bir devlet dediğimiz Türkiye Cumhuriyeti bir ana yola hakim olamıyor.

Tunceli-Erzincan yolu terörle mücadele anlamında zor bir alandır. Ama “zoru başarırız imkansız biraz zaman alır” inancında olanlar için değil.

Genelkurmay başkanı konuşurken mangalda kül bırakmıyor ama teröristle mücadeleden bihaber.

Bildiğini iddia ediyorsa, teröristle mücadele yıllarımın iki yılını bu ölüm yolundan sorumlu olarak geçiren biri olarak soruyorum:

- “Teröristle mücadele” için stratejik bir planınız var mı? Kaç yıllık?

- Her şehitten sonra çıkıp “misliyle karşılık verildi bilmem ne kadar terörist etkisiz hale getirildi” diyerek neden yalan söylüyorsunuz? Onu teröristle mücadeleyi bilmeyenlere yedirirsiniz ancak. Ayak basmadığınız, gidemediğiniz yerlerde birileri içtima yapıp ölülerin yoklamasını mı alıyor? Önleyici değil de ölü sayıcı istihbarat elemanınız mı var?

- Terörün yoğun olduğu yerlerden sorumlu askeri liderlerin kaç tanesi teröristle yıllardır mücadele etmiş askerlerdir?

- Tunceli-Erzincan yolunda bugüne kadar olan olayların her birinin yeri zamanı ve saati belli değil mi? Coğrafya aynı, yerleşim yerleri aynı, demografik yapı aynı ve 1984 yılından beri mücadele ediliyor. 33 yıldır bölgede meydana gelen olayları analiz edecek kadar da mı istatistik bilmiyorsunuz?

Pardon bu son soruyu sormama gerek yoktu aslında. Çünkü bilseydiniz, olacak olayları koordinatları ve zamanına kadar tespit ederdiniz.

Bunlar “teröristle mücadele” boyutuna ait sorular..

“Terörle mücadele” boyutu ise daha içler acısı.

Devletin başındaki adam, gerçeklerden bihaber, devlet adamlığıyla uzaktan yakından ilgisi yok, terörrle mücadelede zır cahil.. Tamam onu mazur gördük çünkü okumuyor, diploması bile yok ve hasta. Peki o kadar danışman ne iş yapar el pençe divan durup emir alma dışında.

Teröristle mücadelenin olmazsa olmazının bilimsel temele dayalı “stratejik plan” olduğunu hiç birisi söylemedi mi?

Teröristle mücadeleyi bilen kadroların hepsinin tasfiye edilmesinin TSK nin teröristle mücadele hafızasını silmeye sebep olacağını haykırmadılar mı?

Örgütün yıllardır neredeyse aynı yönetim kadrosuyla savaştığını, bizim ise dereyi geçerken ha bire at değiştirmemizin boğulmaya davetiye olduğunu fısıldamadılar mı?.

Yani bütün bu yanlışların üstü kapalı olarak “teröristle mücadele etmeyin” anlamına geleceğini çözemedi mi hiçbiri ?

Hep yanlış sorular aslında, haklısınız, liyakatsızlığın liyakat sayıldığı, .köşe taşlarının kifayetsiz muhterislerinden oluştuğunu unutuyorum bazen.

Dörtnala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan asil ülkem.

Sen bir yoluna bile hakim olamayan, soysuz bir grubun eline düşecek bir ülke miydin?

Atıf MUTLU
ÇORLU- 20.07.2017