Feray KARAGÖZ
ANAYASA DEĞİL O’NAYASA DEĞİŞİKLİĞİ  20.01.2017   (2280) Okunma

Ülke olarak çok zor günler geçiriyoruz ne yazık ki.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından bitmek bilmeyen Fetö soruşturmaları, görevden almalar ve ihraçlar derken terör belası patlak verdi. Her gün patlayan bombalar hem askerimizi polisimizi hedef aldı hem de sivil vatandaşlarımızı. Birçok ocağa ateş düştü. Ciğerlerimiz yandı. Bu acıları çekerken birde ekonomi darmadağın oldu. Vatandaş tümden mağdur.

Fetö darbesi oldu den diki; sokağa çıkın ülkeyi kurtarın…

Ekonomi çöktü dolar aldı başını gitti yine den diki; sokağa çıkın Dolarlarınızı bozdurun.

Soruyorum şimdi?

Darbe olunca ekonomi çökünce memleketi bu millet kurtaracaksa neden vardır devlet.

Başka bir soru?

Bu millet kendi kendini yönetirken başkanlık sistemi neden.

Diğer bir sorum ise direk devlet yöneticilerine?

Bu millet sizi; ülkemizi adam gibi yönetin diye seçti. Ekonomiyi düzeltin, turizmi geliştirin, Türkiye’yi yüceltin, terörü bitirin diye seçmişken neden bunlarla uğraşmazsınız da Cumhuriyet rejimini yok edip tek adam rejimine imkân sağlayacak Anayasa değişikliği ile uğraşırsınız.

Anayasalar olağanüstü dönemlerde olağanüstü kararlar alarak değiştirilmemeli. Olağanüstülüğün sık yaşanmadığı gelişmiş ülkelerde Anayasalar bu kadar basit değiştirilmez. Biz eğer yapıyorsak bunu, Dünyaya verdiğimiz mesaja bakın. Ohal durumunda biz rejim değişikliğine gidiyoruz. Bizim sistemimiz düzgün işlemiyor demiş olmuyor muyuz?

Siz Anayasa değişikliği değil O’nayasa değişikliği yapıyorsunuz. Kişiye özel bir siyasi rejim peşindesiniz. Helal mi bu peki.

* * *

Ciddi bir yapısal krizin eşiğindeyiz. Ve bu krizin yükü ne yazık ki vatandaşa yüklenmektedir. Bu yükü vatandaşa yükleyen siyasi güçler ise iktidar olarak korunup kollanmakta olduğu için bu Anayasa değişikliği istenmektedir. Bunu vatandaş olarak her kesim yorumlayamayabilir. Amaçta bu zaten. Anlamadan öğrenmeden düzeni kurmak.

Küresel sermayenin ekmeğine bal sürdük şu anda, yemesini bekliyoruz. Yerli sermaye üreticileri kriz ile boğuşa dursun dış güçler ülkemizin bu zayıf anında saldırıyor ve vatandaşımız bunu fark etmiyor bile.

Uyan artık Türkiye uyan!

Evet HAYIR oyunu oynamıyoruz…

Yapacak çok işimiz var.

Bu anayasa ile gelenden bize HAYIR gelmeyeceği için, birlik olma

zamanı.

Toplumsal birlik olma zamanı.

Bağımsız bir Türkiye için; İşçisi, esnafı, köylüsü, şehirlisi, doktoru, mühendisi, avukatı birlik olup bu dikte rejime HAYIR DİYECEĞİZ…

Nazım Hikmet ne de güzel demiş;

Yok öyle; umutları yitirip, karanlıklara savrulmak. Unutma, aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak…

DİRENECEĞİZ…

Saygılarımla...