Atıf MUTLU
SORUYORUM  13.10.2015   (2451) Okunma

SORUYORUM…

Türkiye’nin her yerinden yola barış için neşe içinde çıkmışlardı.

İnadına barış için.

Ve Ankara’da son buldu yaşamları..

İnadına barış diyenlere birileri inadına savaş diyordu.

Bilanço öylesine ağırdı ki Cumhuriyet tarihinde eşi yoktu..

İnsanın aklına geliyor ve sormadan edemiyorum:

1. Üç kişinin bir araya geldiği yere bile bir sivil polis gönderilirken bu patlamanın olduğu yerde neden hiç polis yoktu?

2. Bir kısım sivil toplum kuruluşlarına neden belli bir mesafede durmaları söylenmiştir?

3. Yapan tarafından büyük başarı sayılacak bu patlamayı neden hiçbir örgüt üstlenmedi?

4. 5000 yıllık bir tarihe sahip olmakla övünen bir devletin istihbarat ve emniyet birimlerinin haberi olmadan başkentte böyle bir eylemin yapılması mümkün mü?

(Halbuki MİT ve emniyet Almanya büyükelçiliğinin önünde nöbet tutan polise “bu inşaat ne?” diye sorsaydı seçimlerden önce başkentte olması muhtemel patlamalara karşı tedbir olduğunu öğrenirdi.)

5. Böyle bir devletin daha önce meydana gelen patlamaların (Suruç, Cilvegözü, Reyhanlı) faillerini bulamaması mümkün müdür? Mümkünse 5000 yıllık tarihe sahip olduğu doğru mudur?

6. “Bağımsız” İçişleri bakanı “emniyet tedbirlerinde bir zafiyet yok” derken halkın mı yoksa eylemi yapanların emniyetinden mi bahsediyor?

7. Bakanlar kurulundan sonra yapılan açıklamaya katılan basın mensupların sayısı neden o kadar azdı ve can alıcı soru sormadılar?Patlama ilgilerini çekmemiş miydi? Yoksa masal dinlemek mi istemediler?

8. Hükümet sözcüsü basın açıklamasında “bizi birbirimize düşürmek isteyenler var” derken son 13 yıllık iktidarı mı kastetti?

9. Bu kadar canı kaybettiğimiz patlamadan sonra olay yeri incelemesi yapılacak bölgeye neden toma ile su sıkıldı? Bu yeni bir teknoloji mi (!)?

10. Sulh ceza mahkemesi soruşturmayı yürüten savcının CMK 153 ‘e göre dosyaya kısıtlama isteğini kabul ederken 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan ve bu suçla ilgili olabilecek :

- Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308), - Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316), - Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337). maddelerinden hangisini esas almıştır?

11. İçişleri bakanı, güvenlikten sorumlu emniyet görevlileri ve MİT’ten kimse istifa etmediğine göre garda görevli çaycıyı istifaya davet ediyorum.

Atıf MUTLU Çorlu-13.10.2015