Atıf MUTLU
Teröristle Mücadelede Yeni Silah: Şiddetle Kınama  08.12.2014   (3027) Okunma

Yüksekova’da sivil ve silahsız üç fidan kalleşçe şehid edildi.

Bitlis’te bir ay önce kaçırılan köy korucusu, direğe bağlanarak infaz edildi.

Adı büyük, kendisi küçük KOSKOCA Genelkurmay Başkanlığı DA DURUR MJU? Teröristleri en zayıf (!) yerinden vurmak için en etkili slahı kullandı: “olayı şiddetle kınama mesajı.”

Teröristler kahrından ölmüştür.

“Bizi öldürün, akla gelmedik işkenceler yapın ama bizi “şiddetle kınamayın”, çok zorumuza gidiyor, bize böyle zulmetmeyin ne olur! örgüt dağılacak (!) dediklerini duyar gibiyim.

Terör örgütü bu “şiddetli kınama”ya Diyarbakır’da pazara çıkan bir astsubayı başından vurarak cevap verdi.

Bir ülkede bu tür olayı herkes “şiddetle hatta çok şiddetle kınayabilir”, genelkurmay başkanlığı hariç!

Onun görevi kınamak değil gerekeni yapmaktır. Gereken de bellidir; failler bulunup adalete teslim edilecektir.

Bu emri veren generale, genelkurmay başkanına Nazımiye’yi, Diyarbakır’ı Hatırlatmak isterim.

Ne çabuk unuttunuz terörle mücadele için verdiğiniz emirleri. Ve bu emirlerle ne Yılan Deresi kalmıştı girmediğimiz ne de Garzan dağı.

Bizleri göreve gönderirken ” siz ölürseniz katillerinizi yalnızca şiddetle kınayacağız” dememiştiniz.

Bu vatan için kutsal bir görev ifa ettiğimizi telkin etmiştiniz. Biz de her Türk askeri gibi sorgusuz sualsiz inanmıştık bu söylediklerinize.

Neyi kastettiğimi gayet iyi bilirsiniz.

Daha fazla açmama gerek var mı?

Ya bu kınamayı kaleme alan generale ne demeli?

Askeri liseye girdiğimizden beri çanak yalayıcılığı ile yükselen, yükselmek için arkadaşlarını bile satan bir subay. Aynı devreden olduğumu söylemekten bile hicap duyuyorum.

Hadi emri veren basiretsiz diyelim. İnsan demez mi “ Komutanım bizim görevimiz kınamak değil kınalı kuzuları korumak, koruyamazsak katillerini bulup adalete teslim etmek. “

Emri verene de yazana da bir çağrım var:

“Adamın adamı olma halkın adamı ol,

Eğilme kırıl,

Dürtülme dürt.”

Askeri lisede bize öğrettikleri ve insanlık varoldukça gerçekliğni koruyacak bir ilke.

Bugün bu ilkeyi uygulamazsanız emekli olduğunuzu takip eden ilk aylarda aşağılamaya, hakaret görmeye, adam yerine konmamaya alıştırın kendinizi. Hatta daha fazlasına.

Çünkü bu kınalı kuzuların vebalini ömrünüz oldukça taşıyacaksınız.

Ama iktidar sahiplerini takdir etmeden geçemeyeceğim.

“İktidar sahipleri! Sizleri takdir ediyorum.

Birkaç asırlık geleneği olan aslan gibi bir orduyu on yıl gibi bir sürede çakala çevirdiniz.

Bu silaha (!) dayanabilecek örgüt tanımıyorum. Sizi tekrar tebrik ediyorum.