Et Döner

0TL.

Birtat Köfte

282 651 78 78

Margarita

0TL.

Çiçek Evi

Arıon El Jeli

0TL.

Korkmaz Temizlik

532 652 02 68

Zaim ERKEN

Zaim ERKEN
Gazeteci
Avrupa Yakası
Yazara Mesaj Yaz
Bu Bölümde Yazılan Yazıların Sorumluluğu Yazarlara Aittir
Yazık Oluyor  24.10.2009   (2279) Okunma
Düşünün bir. Bugün günlük yaşayan nüfusu 350-400 binlere dayanmış bir kent düşünün... Acıları tatlılarıyla ama en çokta sancılarıyla, koca bir sorun yumağı ile boğuşan, çarpık, düzensiz, plansız bir kent düşünün. Adı Çorlu… Altı da bir, üstü de. Ne altından hayır var anlayacağınız nede üstünden. Altyapısı yok, üstü ise şişhane. Gelen giden eşmiş eşelemiş. Velhasıl her gelen bir şeyler yapmış acık ucundan… Amma velâkin olmamış, uymamış, mevtaya kefen dar gelmiş… Kimisi devlet arazisine kaçak dikmiş binasını, kimileri buna göz yummuş ve üç maymunu oynamış. Herkes, bir kenarından çekiştirerek dar gelen bez parçasını paylaşma telaşına düşmüş. Bez yırtılmış, yama da tutmuyor. Her geçen gün elde kalıyor, sorunlar büyüyor da büyüyor… Devlet imkanları derseniz hak getire. Hani yok ta değil aslında var. Mesela bir türlü bitirilememiş ve artık temelleri farelere yuva olmuş bir SSK inşaatımız var. Sonra bir zamanlarda Kültür Merkezi inşaatımız vardı kaderi aydın. Yıkıldı, yeri yeniden kazıldı, yine tören düzenlendi, yine temel atıldı ve yine hala tamamlanamadı yenisi de. Bitirilme süresinin üzerine başka yerlerde yüzlerce konut inşa edildi de bitirilemedi yine Kültür Merkezi inşaatı. Koskoca bir hava alanımız var bilirsiniz. Türkiye’de sayılıdır bu hava alanı. Hem ISL cihazı var, hemde koca koca uçaklara iniş imkanı veren pisti. Yeni planlamalarla Hava Kargo üssü olacak. Aslında bu haliyle dünyanın sayılı havaalanlarından biri olmaya aday ama o dururken, hemen yeni başımıza bir havaalanı projesi daha planlanıyor. Yazık heba oluyor o da… Plansız şehirleşmenin nedeni belli… Plansız sanayileşme ve beraberinde artan hızlı nüfus ve çarpık yerleşim. Girişte de dedik ya! Araziyi bulan dikmiş bir yerlere bir şeyler. Yeni 1/100.000 ölçekli planlamalarla sanayileşmeye sınır getirilmiş görünüyor. Keşke daha çok önceleri atılsaydı bu adımlar. Keşke sanayiyi daha organize halde konuşlandırsalardı da, ne sanayici neden yaşayan bizler sorunları bu denli yaşamasaydık. Geç kalındı maalesef. Hemen yanı başımızda yer alan Önerler köyü ardında bulunan vahşi depolamalı bir çöplük var ve her gün yanarak, ciğerlerimizi mis-ü pak çöp kokularıyla dolduruyor. Köylü dertli, Çorlulu dertli… Çözüm? Yok ne gezer… Herkes topu bir yerlere atıyor. Herkes birilerinin bir şeyler yapmasını bekliyor ama çözüm üreten yok bu konuda da diğerlerinde olduğu gibi. Tekirdağ Katı Atık Bertaraf Birliği var var olmasına da, senelerdir, çöplüğü gezmekten başka somut bir adım atılmamış durumda. Sorsanız çalışmalar devam ediyor. E bizde zehirlenmeye devam ediyoruz bu arada… Çevre ve çevre kirliliği ile ilgili ayrıca bir yazı kaleme alacağım elbette ama yazık olan o kadar çok şey var ki! Trafik mesela resmen keşmekeş olmuş durumda şehir merkezinde. Günün belirli saatlerinde yaşanan yoğunluk neredeyse İstanbul trafiğini aratmayacak ölçüde. Her gelen yeni bir şeyler deniyor, uyguluyor vs. Kalıcı çözüm üreten, Dünya da bizim gibi kentlerde var olan örnekleri inceleyen ve bize uyarlayan yok… Hele Dünya’da en pahalı akaryakıtı kullanan bizlerin trafikte harcadığımız yakıt miktarı ve beraberinde kirlettiğimiz havayı düşünen hiç yok. Yazık gerçekten çok yazık oluyor. Koskoca kentin, hele birde Trakya’nın başkenti denilen bu kentin acınacak hali çok. Bir keşmekeş, bir curcuna, herkes bir elinde ayna bir elinde cımbız misali… En büyük yaramız altyapı. Bir dönem başladı şimdilerde çalışma yok. Gerçi bu konuda edindiğimiz bilgiler olumlu. Dünya Bankası’ndan destek alınarak sorunun çözüme kavuşturulması planlanıyor. Fakat ne kadar zaman alır bilinmiyor ve Allah’tan ki yüksek bir alanda kurulu bulunan Çorlu, çevremizde yaşanan sel felaketlerini yaşamıyor. Yoksa bu yaşanan sel felaketleri Çorlu’da yaşanmış olsa sonuçlarını düşünmek bile kahrediyor. Bu haliyle bile en küçük yağmurda alçak zeminlerde yaşananlar ortada. Acil çözüm, hem de hemen. Kaybedecek zaman yok. Son olarak artık adını unuttuğumuz kültürel faaliyetlere değinmek istiyorum ki, her yanımız kültür kokar oldu neredeyse! Yazık değil mi bu kentte yaşayan binlerce insana ve sanatsevere. En azından yerel sanatçıların bir varlık gösterebileceği imkânlar yaratılamaz mıydı? Yapıldığı günden bu yana kaderine terk edilen Anfi Tiyatro’ya ne demeli. Yazık değil mi o kadar yapılan masrafa ve binlerce sanatsevere yapılan haksızlıklara. Yapıldığı dönemlerde ne kadarda sevinmiştik oysa… Sonra ne yapan yüzüne baktı anfi tiyatronun nede sonradan gelenler. Yazı tahtasına döndü, düğün salonu oldu da bir türlü kültür mirasımız olamadı gitti. Yazık çok yazık. Bu kente, yaşayanlara, yaşayacaklara, doğaya, taşa kuşa yazık… Sevgiyle kalın…

YAZANLAR

  Murat VAKİTÇİ
  Mevlüt HALİLOĞLU
  Leman CAN
  İsmail Cenk KURAL
  Gülşah YEMİŞÇİOĞLU
  Gülden ADIGÜZEL
  İsmail ÖZTÜRK
  Müjdat UYSALCAN
  Hülya PERİN
  Ercan KILIÇLI
  Nizamettin GÜMÜŞ
  Feray KARAGÖZ
  Mustafa AYDINLI
  Murat SEVGİ
  Gülgün PALA KEÇECİ
  Gülbin PEKEL

SON BEŞ YAZI

  TÜRSAB İLE KOSOVA
  Mağduriyette Propaganda Dönemi
  Derinden Sarsıldık
  Bu Seçim Çok Farklı
  MÜJDE Artık Fakfakiriz

Et Döner

Adet  0 TL.

Birtat Köfte

282 651 78 78

Margarita

Adet  0 TL.

Çiçek Evi

Arıon El Jeli

Adet  0 TL.

Korkmaz Temizlik

532 652 02 68

Baskılı Sırt Çantası

Adet  0 TL.

DijiMed Promosyon

0282 65 112 65

Midye

Adet  0 TL.

Kokorech

532 522 83 86

Tavuk Şinitzel

Adet  0 TL.

İstanbul Çorba

0553 854 5959