Eğitim-Öğretim  her vatandaşın en temel ve doğal hakkıdır. Bu hakkın tesisi ise eğitim envartenlerinin , binalarının sağlanması ve òğretmen ile olur. Memleketin her yerinde tabiki bazı sorunlar olabilir. Bu ihtiyaçlar kimi zaman devletimiz tarafından kimi zaman cefakar halkımız tarafından karşılanmıştır. Bendeniz Çorlu´da ikamet etmekteyim. Bizzat gözlemlerimiz ve tesbitlerimiz ve halkımızın bize ulaşarak ifade ettikleri serzenişler var. 60 bin civarında öğrencisi bulunan Çorlu´da evlatlarımız vardiyalı ve 40-50 kişilik sınıflarda eğitim-öğretim yapmaya çabalıyor. Tabiki aynı çaba geleceğimizi inşa eden vefakâr öğretmenlerimiz için de geçerli . Bir kac vakit  sonra bazı evlatlarımız sabahın karanlığında gidecek, bazıları da akşamın karanlığında çıkacak.

Ortada bu kadar vahim bir durum varken yetkililerin bunu bilememesi, duyamaması mümkün degildir.  Şimdi  kimileri hemen cevap verir. "Efendim şu okulumuzda 20 kişilik sınıflarımız, şurada fatih projemiz, bu kadar tablet, bilmem kaç liralık kitap desteği verildi" diyebilir. 

Ama kardeşim. Neredeyse 3 yıl olacak. Okulları yıktın. Hatta yıkılmayan okullar da var yıkılmayı bekleyen. Ve biz soruyoruz. Niçin yapmıyorsun bu okulları? Aynı tarihlerde başka şehirlerdeki projeler yapıldı ve eğitim yapılırken niçin Çorlu´da  yapılamıyor? Acaba Çorlu´da ikamet eden vatandaşlarımızın sesi çıkmıyor diye mi böyle oluyor? Neden? Niçin?Niye?  

Bu sorulara zahmet edip cevap vermeyiniz lütfen. Geleceğimizi karartmayın. Bu sorunu çözün. Cevap yetiştirmeyin, insan yetiştirin. Laf üretmeyin, icraat üretin.

Lütfen bu konuyu hafife almayınız.