Geçtiğimiz günlerde Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 76. yıldönümünü kutladık.Evet bu hakkımız uzun yıllardır var ama gene seçen ve seçilen hep erkekler maalesef...
Anneannem bundan 65 yıl önce o günün tek partisi olan CHP’ nin
Çorlu’ dan ilk kadın delegelerindenmiş…İsmet İnönü’yle mektuplaşmış ( ki
okuma yazmayı kendi kendine öğrenmiş biri olarak)..Mitinglerde en ön
saflarda yerini almış..Gerek onun anlattıklarından gerekse o güne ait
annemin sakladığı fotoğraflardan Çorlu’ da kadının sosyal ve siyasal
yaşamdaki yerinin üst seviyelerde olduğunu anlıyorum..O yıllardan beri
bir arpa boyu yol gidilmiş olmasına da bir kadın olarak çok
üzülüyorum..Kadınlar aslında siyasetin hep içinde yer alıyorlar, ancak
politikacı olamıyorlar.Partilerin listelerinde sıra doldurmaktan vitrin
olmaktan öteye geçemiyorlar. Halbuki yetişmiş, meslek sahibi,
başarılı, müzakereci kadınların sayısı Çorlu’ da gün geçtikçe
artıyor.Üniversitelerde, hastanelerde, mahkemelerde, bankalarda, özel
teşebbüs işletmelerinde, iş dünyasında mesleklerini başarıyla
yürüttükleri için önemli yerlere gelmiş kadınlar var…
Aktif
kadınlar bu becerilerinden dolayı sadece oy toplamaları, ev ziyaretleri
ve propaganda yapmaları için siyasal yaşama kabul ediliyorlar ama; bu
mercilerde yükselmelerine izin verilmiyor..
Pekiyi ilçemizde
kadınlar neden siyasette yok sayılmak isteniyor?Sadece birileri mi
olmasına engel? Yoksa kendi doğası gereği politik yaşama katılmayı o mu
istemiyor?Hep yönetilmeye alışmış da yönetmeyi istemiyor ya da
başaramayacağından mı korkuyor?
Acaba siyasal bilinçleri mi yok?…Siyasal kurumlara güvensizler mi?..Siyasetin erkek işi olduğuna dair önyargıları mı var?
Oysa kadın ya da erkek olsun siyaset, sadece çıkıp politika yapmak
değil; akıl ve becerilerini ortaya koymak, bilgi ve birikimlerini
kültürlü zengin bir donanımla birleştirerek sorunları çözmektir..Her
alanda olduğu gibi siyasette de ekip ruhunun bilincine varıp, kadın ve
erkeğin birbirini tamamlayan iki varlık olduğuna inanarak çalışmaktır.
Bir dergide Doğu illerinden bir milletvekiliyle yapılmış bir
röportajda; Sayın milletvekili kadının çok duygusal bir varlık olduğunu,
bu aşırı duygusallığın politikada dezavantaj teşkil ettiğini,
dolayısıyla siyasetle duyguları iç içe girdiği için kadınların başarısız
olduğunu söylüyor.
Ama duygusallığının yanında kadın daha
sağduyuludur, daha yaratıcıdır, altıncı hissi çok güçlüdür, sabırlıdır
ve daha dürüsttür…Sorunları daha kolay tespit eder ve çözüm yolları
arar..
Evet kadın erkekten farklıdır…Bunu inkar edemeyiz..Ve
bu farkı Çorlumuzda siyaset sahnesinde, yönetim kademelerinde görmek ve
hissetmek gerektiğine inananlardanım.
Sadece kadının vitrin süsü olarak orada durmasının bence hiç ama hiç gereği yok….