AKIL SAĞLIĞI RAPORUN VAR MI?
Kendisine ait bir taşınmazla ilgili vekalet işlemi için annemle beraber gittiğimiz noter “Anneniz 65 yaşını geçtiği için hastaneden rapor almanız gerekli” dediğinde önce şaşırmıştım. Ama uygulamayı, art niyetlileri biraz olsun engellemeye yönelik doğru bulmuştum. Üstelik sağlık önemlidir, özellikle de akıl ve ruh sağlığı…

Askeri okullara girerken tam teşekküllü hastaneden rapor isteniyor.

20 yaşındaki delikanlılar askere alınırken rapor isteniyor.

Yurtdışına çıkarken rapor isteniyor, üstelik aşıları da tam olmalı !!!.

Herhangi bir işe girerken rapor isteniyor.

Silah alırken isteniyor.

Doğumda isteniyor.

Ve hatta öldüğümüzde bile rapor isteniyor, “gerçekten öldü mü” diye.

Tek aracı idare eden şoförlük mesleğine başlarken ve her 5 yılda bir psikoteknik rapor isteniyor.

Gördüğünüz gibi rapor istenilen meslekler ve durumlar saymakla bitmiyor.

Peki kimlerden rapor istenmiyor?

Bir ülkenin direksiyonuna geçmeye talip olan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili adaylarından !

Seçimle gelen, yaşı 65’i geçenler dahil, kimseden istenmiyor yani.

Hangisinden bugüne kadar sağlık raporu istedik?

Özellikle psikolojik durumunu inceledik mi?

Kıytırık bir arazi parçasının vekaleti için istenen akıl sağlığı raporunu 5000 yıllık tarihi olan bir ülkenin kaderini tayin edecek olanlardan neden istemiyoruz? Onlardan istemiyorsak 100 m karelik bir bahçenin vekaleti için neden istiyoruz? Yoksa 100 m kare 750.000 km kareden büyük mü?

Eğer biz yönetmeye aday olanları sağlam raporlu ve aşıları da tam olanlardan seçseydik:

Bugün hakkında md 46’dan dava açılmış olan birisi cumhurbaşkanı olamazdı,

Mankurt Milli Eğitim Bakanı,

Yağmur duasına çıkan Orman ve Su İşleri Bakanı

Suriyelilere toprak dağıtacağız diyen bir Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı,

Ruh sağlığımızı bozan bir Sağlık Bakanı,

Tak-şak paşa misali Adalet Bakanı,.

İktidar koltuğu tarafından kucaklandığında kuduran seçilmişlerimiz olmayacaktı

Yaşadığımız bu ülkenin kaderini ruh sağlığı bozuk olanlara teslim edecek kadar delirdik mi yoksa?